Çıktığımızda ne üşüdük, ne yandık... zamanlama iyiydi...
Kıyı boyunca yürüdük sonra... Saroz'un sit alanı olması sebebiyle henüz talan edilmemiş bakir koylarında dolaştık.... kah kaya parçalarının üstlerinde ondan ona zıplayarak, kah kabarıp kabarıp gelen köpüklerin patladığı kıyılarda yumuşak kumlara gömülerek... İrili ufaklı taşların üstlerinde zar zor yürüyüşlerimiz de oldu... Uzuuuun uzuun yol aldık... Ihlamurlar Altında Sitesi sahilinden Güneş Sitesi sahilinin sonuna dek...
Baktık... seyrettik... fotoğrafladık...
İşte günden kareler...
(Downton Abbey için zamanım yok bu gece... Kocacık düğünde iş başındayken ben denizden getirdiklerimizi yıkayıp paklamalı, ayrıca yarın için de hazırlık yapmalıyım... Pazar, sanki bayram tatilinin dördüncü günüymüş gibi bir hava estirmiş, tatil moduna iyice sokmuşken bizi, günübirlik bir tatile daha fırsat tanıyalım... biraz uzaklaşalım... moral depolayalım...)
Haydi iyi geceler!
masal bitmis gibi oldummmmm:(
YanıtlaSilbayrama ait bölümler bitti maalesef...
YanıtlaSilolsun... yaşam devam ettikçe masallar bitmez. :)
Harika bir paylasim olmus...
YanıtlaSilmutlu gunler!!
Ohh ne güzel yapmışsınız ruşencim... Manzaralar süperr :)
YanıtlaSilNe güzel bir blogmuş .Artık takipteyim.Sevgiler
YanıtlaSil