21 Mart 2022 Pazartesi

ramadan loading... / ramazana az kala...

Yine uzun bir aranın ardından herkese merhaba... Siz de Mart ayını benim gibi ev kuşu olarak mı geçiriyorsunuz? Aralıkta, Ocakta, Şubatta üşümemiştim hiç bu kadar. Dışarıya çıkıp rutin yürüyüşlerimi yapacak oluyorum, rüzgar bir taraftan pat pat dövüyor, ayaz öbür taraftan donduruyor, soğuk öte taraftan tenimi ısırıp acıtıyor. Hasılı çıktığıma çıkacağıma pişman oluyorum. Ben de kendimi hobilerime verdim . Öyle bir de dağıldım ki.... (en son hatırlarsanız hobi odamın masasına sığamamış elişi malzemelerimi toplayıp salon masasına taşınmıştım) masa da yetmedi koskoca salonu atölye misali gaspettim. Boyama yerim ayrı, kesme yapıştırma yerim ayrı, kurutma, saklama yerlerim ayrı. Üstüne üstlük ramazan geliyor diye süsleme malzemelerimi de çıkardım. Salon hepten aldı başını gitti. Neyse ki en fazla bir on gün daha böyle sürdükten sonra her şeyi toplayıp salonumu da dekore ederek  ramazanın sakin, huzurlu ve huşu  içinde günlerine geçiş yapacağım.

O zaman sizlerle bu süreçte yaptığım/ürettiğim/geridönüşüme kazandırdığım şeyleri de paylaşırım. 

Ama önce geçen yıl hazırladığım ramazan süslerimden ve dekorumdan kareler paylaşayım. Geriye dönüp baktığımda blogumda paylaşmamış olduğumu gördüm. Gerçi her şeyin fotoğrafını da çekmemişim. Elimde aşağıdakiler varmış. Bu karelerde olmayanları da bu yılın süslemesinde çeker, paylaşırım.
Yukarıdaki fotoğrafta bulunan Hoşgeldin Ramazan yazısı, şöminedeki bunting (flama) ve sol taraftaki kıvrımlı parlak karton ile ucundaki fener baskısı hariç geri kalan süslemelerin hepsini ben yaptım. Ortadaki ay-yıldızlı süsün aynısından bir de gümüş renkte yapıp salon kapıma asmıştım, onu fotoğraflamamışım. 

Şöminemin üzerini de böyle dekore etmiştim. Çam dallarının üzerindeki altın ve bronz simler fark ediliyordur sanırım. Ramazan dekorasyonuna bu iki tonu çok yakıştırıyorum.


Bronz renkli kocaman ağaç dalımı ve salon perdemi de ay ve yıldızlarla süslemiştim. Daha net ve farklı açılardan fotoğraflarını çekmemişim, yalnızca bunu bulabildim.

Ağacımın üzerinde ay-yıldız dışında başka bir kaç süsüm daha vardı ama bu evden başkasını fotoğraflamamışım. Ayrı bir köşede vazoda altın rengine boyadığım ve minik kuşlarla süslediğim ağaç dallarım vardı onları hiç fotoğraflamamışım.

Orta sehpa dekorum böyleydi. 

Evde bulunan materyallerle temaya uygun bir şeyler hazırlamak hem ruhuma iyi geldi, hem de ramazanımızı daha da şenlendirdi.

Bizim evde kek yılda bir, en fazla iki kez yapılıyor. Birini de ramazandan bir gün önce, ramazanı karşılama amaçlı yapıyorum. 2021'in ramazan keki de üzeri çikolata soslu bu baton kek idi. Bu arada, kekimin üzerindeki devasa Hoşgeldin Ramazan süsüne de açıklık getireyim. :) Normalde bu süsü dresuar üzerindeki aynada kullanmak için bunting (flama) amaçlı yapmıştım. Haliyle üçgenlerin ve harflerin büyüklüğünü oraya göre ayarlamıştım. Ancak ne ile yapıştırdı isem bir süre sonra düşmüş olarak hep yerde buldum. Kaldırıp bir kenara koymuştum ki, kekim sade bir kek olunca atıl vaziyette duruncaya dek bir işe yarasın bari diyerek çöp şişlere monte edip kekime şaşaa kattım. :) Bu yıl daha başka bir yerde kullanmak niyetim. Bir sonraki postun sürprizi olsun. :)

Etrafımı cıvıldatmayı, süsü püsü, üretmeyi, dekore etmeyi seviyorum vesselam. Bana yeter ki içimi coşturacak bahane olsun. :) Ramazan da bizim en coşkulu zamanlarımızdan biri. Artık her ne kadar çocukluğumun ramazanlarını, kalabalık iftarlarını yaşayamıyor özlemle yad ediyor olsam da, ramazanı sevinçle karşılamayı ve geçirmeyi seviyorum. 

Doğduğum toprakların hissettirdiği ramazan atmosferi ile yaşamakta olduğum topraklarınki çok farklı. Haliyle ben de oralara gidemesem de doğduğum toprakların izlerini internette arıyorum, bulunca da çok mutlu oluyorum. Geçen yıl İrem Özel'in Gaziantep'te (memleketimde) çekmiş olduğu ramazan videosunu bulup izleyerek memleket özlemi gidermiştim. İrem Özel Pakistanlı bir gezgin. Vlogunu İngilizce ve Urduca çekmiş. Dil seçeneği olmadığı için Türkçeleştirilemiyor. Ramazanı hissetmek adına sıcacık görüntüler var. Hem memleketimde çekilmiş olması da memleket özlemimi gidermesi açısından ayrı bir anlamlı. Kaç kez izledim hatırlamıyorum. :)

Bir de pandemi sırasında evlere kapandığımız günlerde ABD nin Michigan eyaletine bağlı Detroit-Dearborn'daki müslümanlar evlerinin dışını süslemeye başladılar. Yarışmasını da yaptılar. Işıl ışıl bu karelere bakmaya bayılıyorum. Bizler bilinç olarak yeni yıl adı altında noel süslemelerine kanalize edilip kendi ritüellerimize uzak bırakılmışken dünyanın öte tarafında bir yerlerde birileri kabuğunu kırıp kendi içine ve özüne dönebilmekte, güzel dinimiz adına bunu çok önemsiyorum. Bakın, evlerinin dış cephelerini, pencerelerini ve verandalarını ne de güzel süslemişler.










Işığın, renklerin iyi gelmediği kalp var mıdır? Gothe son nefesinde bile boşuna "ışık, daha çok ışık" dememiş. 


Bu post ramazana giriş postu gibi oldu ama aynı zamanda kişisel tarihimin not defteri de olduğu için dün yaşadığım güzel anlardan bir kaç kare de eklemek istiyorum. 15 yıldır Gelibolu'da yaşıyorum, daha önce 4 yıl Tekirdağ'da ve 5 yıl da Keşan'da yaşadım. Avrupa yakasından Anadolu yakasına geçişler zulümdür çoğu zaman. Bir keresinde bayram tatilinde Bozcaada'ya gitmiştik ama herkes de bizim gibi tatil amaçlı geldiği için feribot kuyruğu sahilden ilçenin en tepelerine kadar uzamıştı. Otomobilimizi sıraya sokmazsak feribotta asla yer bulamayacaktık, oteller-moteller de full olduğu için o gece orada mahsur kalacaktık. Adayı saatlerce gezmek yaşamak yerine kısa bir tur atıp otomobilimizi kuyruğa sokmuştuk. Bu kez kuyruğun en önündeki araçlar feribota binince tüm kuyruktakilerin adım adım sürekli öne ilerlemesi gerekiyordu ve bu yüzden hiç kimse otomobilini bırakıp gidemiyordu. Bir süre eşim otomobilde kalıyor, ön boşaldıkça o gıdım gıdım otomobili öne alıyordu ve ben gidip bir yerleri dolaşıyordum, bir süre de tam tersi ben otomobilde kalıyor, eşim gidip bir yerleri dolaşıyordu. Öğleden sonra girdiğimiz kuyruktan akşam hava kararınca ancak feribot iskelesine ulaşmış ve dönüş yoluna çıkabilmiştik. Ondan sonra da hiç bir resmi tatilde gitmedik. Adalara gidilmese bile yazın Lapseki'de feribot kuyrukları tıpkı Bozcaada'daki gibi upuzun olur. Tırlar, kamyonlar da bu yolu kullanıyorlar. Çanakkale'den Lapseki'ye gelip tırlarla birlikte saatler sürecek o kuyrukları beklememek için gerisin geriye Çanakkale'ye dönüp Kilitbahir ya da Eceabat üzerinden gelmişliğimiz çok olmuştur. Bu şekilde de hemen dönemeyiz, saatlerce beklememiz gerekir ama diğeri akşamdan sabahı bile bulabiliyor. Ayrıca Gelibolu Devlet Hastanemiz küçük olduğu ve kapasite olarak yetersiz olduğu için sağlık söz konusu olduğunda çoğu zaman Çanakkale'ye gidiyoruz. Ve bazen de feribot kuyruğu sebebiyle randevu saatini kaçırabiliyoruz. Ambulanslardaki acil hastalar için de ciddi handikap yaratıyor. İşte tüm bu sebeplerle köprümüzün açılışına çok ama çok sevindik. Dün de koştuk ilk geçişimizi gerçekleştirdik. 4 dakikada Lapseki'deydik. Allah yapanlardan da yaptıranlardan da razı olsun. Hem ülkemize, hem de insan yaşamına katkısı büyük, muhteşem bir yapı oldu. Nasıl İstanbul'un iki yakası bir araya gelip en çok da zaman açısından insanlığa faydalı bir ulaşım yöntemi bulundu ise, Çanakkale Boğazı'nın da aynı amaçlarla iki yakası bir araya getirilmeliydi. Sonunda oldu. İşin siyasi söylemlerini bir kenara bırakıp da köprünün kendisine ve işlevine odaklanınca bu köprü insanlık için önemli bir kazanç. Vatanımıza, milletimize hayırlı olsun. 

Köprüye kendi kasabamız tarafından (Gelibolu) giriş yaptık. Lapseki'ye girinceye dek yalnızca video çektim. Fotoğraflamayı ise dönüşe bıraktım. Aşağıya eklediğim fotoğrafların hepsi bu sebeple Lapseki tarafından çekildi.   




Ve kişisel tarihime bir not daha... 4 Martta saçlarımı kısacık kestirdim.

Bir sonraki postta görüşünceye dek herkese güzel günler, sevgiler...

18 yorum:

  1. 1 yıla yakın Keşan'da kalmıştım ben de :) sanırım ilk kez Ramazan için evlerinin içinin ve dışının süslendiğini görüyorum :) teşekkürler :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Keşan son üç yılda müthiş gelişti. Gelibolu'da bulamadığımız ihtiyaçlarımıza orada kavuşuyoruz. Her gidişimiz sevinç ve aynı zamanda turistik gezi bu yüzden. :)
      Tüm islam aleminin içine çekildiği kültürel dejenerasyon ve içine kapanma politikaları etkisini ancak yitirmeye başladı diye düşünüyorum. Kendi islami değerlerimizin farkına yeni yeni varıyoruz çünkü. Gelecekte coşkuyla süslenmiş ne evler göreceğiz bence. :)

      Sil
  2. Ne kadar güzel süslemişsiniz, emeğinize sağlık. :) Şimdiden Hayırlı Ramazanlar dilerim. Özendim ben de. :) Dışı ışıklarla süslenmiş evler de harika gerçekten. Yapacaksak böyle kutlayalım değil mi, başkalarının adetlerine uyacağımıza.
    Birkaç gün sonra memlekete gideceğiz. İnşallah Ramazanın ilk günleri de orada olacağız, güzel geçecek kalabalıkta. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkürler Duygucum... 5 yıl öncesine dek yeni yıl için de süslüyordum böyle... Ah ama ne çok özendirildik, çocukken izlediğimiz filmler, diziler... Kış günü herkesin birbirine güler yüzle "mutlu noeller" demesi ne tatlıydı. Oysa bizden filmler de olsaydı insanların güler yüzlerle "hayırlı ramazanlar" dedikleri, her yerin ışıldadığı ve evlerin şenlendiği... Bu kadar kopmaz ya da kolay vazgeçmezdik bize ait olan şeylerden... Olsun fark ediyor ve uyanıyoruz artık. Ben müslümanım diyen herkes coşkusunu ışıldatacak bundan böyle... :) Şimdiden sana da hayırlı ramazanlar, memleketinde güpgüzel keyifli zamanlar... ve sevgiler...

      Sil
  3. geçen sene çok sevmiştim senin Ramazan süslerini benim küçüçük dokunuşum bile evdekilerin havasını değiştirmişti. bu sene örgü sever ben başka bir macera başlatmak istiyorum. inşallah çok yakında
    köprü neden şimdiye kaar yapılamadı diye sorguladığım bir hizmet. biz tatil maksatlı gitmiş olunca feribot seferi eğlenceli bile olmuştu ama bu geçişleri mecburen yapan insanlar için ne kadar büyük bir zaman ve enerji israfı. 1915 Çanakkale Köprüsü büyük bir vizyonun ve bakış açısının eseri. Allah razı olsun Reisten. Ömrü uzun olsun Sevgiler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Başlatacağın macerayı merakla bekliyorum Zeynepcim. Köprüyü daha önce de yapmak isteyen hükümetler oldu ama yap-işlet-devret modelinde firmalar istikrar ve güven arıyor. Zırt pırt değişen koalisyon hükümetleri bu güveni veremeyince, devletin başındakiler memurunun maaşını dahi zor öder hale gelince firmalar yanaşmadı. Muhtemelen o zamanlarda da istemezükcülerin sesi çok çıkıyordu, koltuk kaybetmemek için risk alamadılar vesaire, olan ülkenin zaman kaybına ve insanların mağduriyetinin artmasına oldu. Sonunda kavuştuk neyse ki... Her alanda emeği geçen, katkısı olan herkesten Allah razı olsun. Tantanalara kulak tıkayıp adım atmaktan çekinmeyen devlet büyüklerimizden de... Böyle zamanlarda hep anneannemin güzel dileği gelir aklıma... Allah devletimize, milletimize zeval vermesin.

      Sil
  4. You decorated your home beautifully, Rushyena!
    May you have a warm and peaceful Ramadan!

    YanıtlaSil
  5. he maşallah eline sağlık valla her şey ne hoş olmuş, hani yılbaşı kartpostalı gibi ev olmuş hihi :) o zamansa madem ramazanda bayramda yaptığın yemekleri tatlıları antep baklavası filan da bekleriz hihihi :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Deepcim Antepliyim ama Antep baklavası yapmayı hiç bilmiyorum hihihi :)
      Ramazanda yemek tatlı paylaşıyım, oruçlu blogırların da canı çeksin, ben de günahlarımı kat kat katlayayım mı hihihi? :)

      Sil
  6. Ramazanda ev süslemesi /dış ve iç/ rastlamamıştım. Neden olmasın, gayet güzel fikir.
    Gaziantep hep görmek istediğim bir ilimiz ama kısmet olmadı. Video çok güzel, bizi biraz oralara götürdü.
    Köprü tabii ki uzun vadeli güzel bir iş oldu memleketimiz için. Adı Gelibolu köprüsü de olabilirmiş, Çanakkale'ye baya mesafeli galiba, tam yerini anlayamadık izlerken açılışı. O civar insanına indirimli olsa keşke:))
    Saçlarınızı merak ettim:) Kısa saç hem kolaylık hem zorluk yaşatıyor. Sonbaharda kestirmiştim ,şimdi uzasın diye bakıyorum.
    Selamlar, sevgiler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yakında ülkemizde de iç-dış ramazan süslemesi bolca görürüz diye tahmin ediyorum. Henüz bu işin ticareti gelişmediği için christmas objeleri gibi bir dolu ürün yok ama sanırım girişimci iş insanları bu alana en yakın zamanda el atacaktır.
      İnşallah kısmet olur, görürsünüz memleketimi. Kültürel ve tarihi zenginliğini seveceğinizi düşünüyorum. Birbirinden lezzetli yemeklerini, tatlılarını da...
      Geçen gün bizde de geçti aynı konu... Köprü Gelibolu'nun her yerinden görünüyor, ilçe merkezine en fazla 15 dk uzaklıkta. Karşı ucu Lapseki'de. Yani aslında Çanakkale'ye çok çok uzak. "1935 Çanakkale" adını 1915 yılındaki Çanakkale Muharebeleri'ne atıfta bulunmak için koydular sanırım. Çünkü Gelibolu yarımadasında yapılan bu savaşa Gelibolu Muharebeleri denilmemiş, karada yapılan savaşlar Çanakkale'den çok uzaklarda Gelibolu yarımadasında, hatta büyük bölümü Saroz kıyısında olduğu halde, muharebe (savaş) il merkezi adı ile anılmış.
      Yeni saçlarımla foto paylaşırım mutlaka. Ama şu an tamamıyle gümüş değil. Çok aşırı kısalmaması adına uçlarında biraz kahve tonlar kaldı. Biraz daha uzasın, haziran gibi onları da kestireceğim. Sonrasında da hep uzatmak niyetim... Kısa saç bende büyük kolaylık oldu. Yıkarken çok zamanımı alırdı. Şimdi çok pratik. :)
      Sizin de saçlarınız çabucak uzar, istediğiniz şekle gelir dilerim. Saç insanı çok değiştiriyor.
      Benden de sevgiler, selamlar...

      Sil
  7. Hayırlı Ramazanlar ne güzel süslemişsiniz

    YanıtlaSil
  8. off offf bu ne güzel karşılama!1
    Ellerine sağlık canım..

    YanıtlaSil