8 Haziran 2020 Pazartesi

crochet pot hanger / tığişi saksı askım - mahlepli, tuzlu kurabiye

Kabak çiçeği gibi açılmak deyimi vardır. Bazı insanlar dozlarını ayarlayamadılar ve "yeni normali" kabak çiçeği gibi karşılamak için adeta yarış içine girdiler. Bir tür kendine ve çevresine bir şeyleri ispatlama çabası mı? Onanma, takdir edilme ihtiyacı mı? Bana bir şey olmaz cahil cesareti mi? Benden gerisi tufan vurdumduymazlığı mı? Belli ki var sebepleri!... Bilimkuruluna girmek için can atan psikologların, sosyologların bu süreçte seslerinin çıkmıyor oluşu çok ilginç. Demek ki kurulda olmak prestij kaygısından ibaretmiş. Bakın ben de kuruldayım demek içinmiş. Değilse gayet psikolojik ve sosyolojik bu toplum zararlısı durum için neden hiç seslerini duymuyoruz?

Kontrolü elden bırakmamaya devam. Hayatımda bu yüzden şimdilik pek de bir değişiklik yok. Örgü için ihtiyaç duyduğum zamanı bulabiliyorum. Evde istiflenmiş ipler de azalıyor bu sayede. Mutlu oluyorum. İki yumak makrame ipi buldum. Parlament mavisi ve gök mavisi renklerinde... Miktarın hayalimdeki makrame saksı askısını yapmaya yetmeyeceğini düşününce ilk denememi tığ işi ile yaptım. O kadar az ip gitti ki, bir yumaktan en az altı-yedi askı daha yapabilirim. Hem de çok çabuk oldu. Başladıktan sonra beş dakikada bitirdim.

Tığım 4.00 mm. idi.... 15 zinciri birleştirerek başladım. Sonra yine on beş zincir çekerek ilk boşluğu 6 batışta tamamladım. Sonrası kendiliğinden geliyor zaten... Kullanmak istediğim saksıyı arada ördüğüm şeyin içine oturtarak sap ve gövde uzunluğunu saksıma göre ayarladım.

Aralara boncuk katıp süsleyince, makrame kadar olmasa da gayet güzel oldu bence. (Fotoğrafları kolaya kaçıp iphone'un portre modu ile çektim, blurdaki tuhaflıklar ondan sebep.)

Yaz geldi artık. Dün kırlara çıkınca iyice anladım. Buğday başakları sararmış bile.

Kırlar sıcak olsa da yine muhteşemdi. Bol bol yürüdüm, dalından dut ve erik yedim. Yaz sebze ve meyvelerini seviyorum. Çıktığından beri haftada bir kez bezelye pişiriyorum. Haziran demek, yeşil bezelyeler ve rengarenk güller demek en çok...


Teras güllerim coştu. 15 saniyelik videolarını ig hikayelerimde paylaşıyorum. Zaman ayırıp uzun soluklu videolar yapsam, bir dolu foto çekip blogumda kalıcı kılsam ne iyi olacak. Bu yıl mevsimler jet hızında uçup gidiyor. Kış günlerinde açıp açıp bakmak sevinç olur insana... Bir sevinç de terasımın müdavimi kumrucuklar. Ben onlara yem ve su veriyorum, onlar da bana arkadaşlıklarını... gugukcuklarını... komik kıpırdanışlarını... ve ürkek bakışlarını... :)

Son haftalarda tatlıya ağırlık verince ara vereyim istedim. Bu hafta tuzlu kurabiye yaptım. Mahleplisini ilk kez denedim. Kıyır kıyır, leziz bir kurabiye oldu. Bayıldım.


Hamurun dinlenmesi için beklemesinin dışında yapımı kısa süren kolay bir tarif. Bir süre daha pastanelerden yiyecek almayı düşünmediğim için böylesi pastane işi tarifleri yine ve yine yapmayı planlıyorum.


İlk fırsatta hamur açmak için de uygun bir tahta almalıyım. Gelibolu'da hiç rastgelmedim. Bir yerlere gidersek oralarda bulabilirim dilerim.


Bu tür kurabiyeler ağzı kapalı kaldıkları takdirde uzun süre dayanabiliyorlar. Günlerdir her gün üç-beş tane yesek de hala bitiremedik. Küçük bir hamurla çok da bereketli oldu.

Evde kurabiye kokusunu seviyorum.




Not: Bu posttaki tığişi saksı askım Frontier Dreams ve Annemaries Haakblog bloglarında paylaşıldı.




Pieni Lintu - MakroTex challenge

27 yorum:

  1. eline sağlık çok güzel olmuş, tuzlu kurabiyede muhteşem görünüyor. Şermin yaşar ne güzel söylemiş oyle. İşe giderken ıpodtan son ses müzik dinlerdim sabah sabah enerji doldururdum şimdilerde ise hiç son dönemin müziklerini bile bilmiyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkürler Özlemcim... Ben de yeni çıkan bazı şarkıcıları bilmiyorum. Öğrencilerimden öğreniyorum. :)

      Sil
  2. Again so many nice things on the post. :) You have a nice life there!

    YanıtlaSil
  3. Yine dolu dolu gezmeli, üretimli, pişirmeli. Ellerine sağlık Ruşencim, çiçek askılığın harika olmuş boncuklu hemde, içindeki çiçekten bende de vardı yaşatamadım bir türlü, buğday tarlası ise müthiş görünüyor..

    YanıtlaSil
  4. So beautiful and inspiring photos!

    YanıtlaSil
  5. Yine bir tutam ferahlık bırakmışsın bloğuna sevgili Ruşyena. Ellerine sağlık, saksı askısına bayıldım. Sevgiler...

    YanıtlaSil
  6. Do you live in Turkey? The summer is so ripe there - whonderful photos! Probably that is not wheat but barley? In any case my fdavourite photo.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yes, I do, Riitta. As you say, the summer here is so ripe and these days are harvesting days for crops and several fruits-vegetables. The field is not a barley field. It is wheat.
      Thank you!

      Sil
  7. Really great photos.
    In your country (Turkey?) Summer is already giving its best.

    YanıtlaSil
  8. Thanks, Kirsti
    Yes, in my country, Turkey, it is absolutely summertime.

    YanıtlaSil
  9. üretken arkadaşım benim, saksılık çok güzel olmuş. kandil simidi yapardım eskiden mahlepli. kokusu tadı enfes olur. birde dayanaklı dediğin gibi dikkat edersen, günlerce tazeleğini koruyor

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkürler zeynepcim... Biz Anteplilerin ramazanda ramazan kahkesi olur. Mahlepli... Bu yıl yapamadım ama önceki yıllar ben de onda kullanırdım mahlepi. Kurabiyeleri de hep zencefilli, tarçınlı yapardım. iyi ki denemişim... Kurabiyelere de çok yakıştı gerçekten...

      Sil
  10. Nice hanging basket for your plants!

    YanıtlaSil
  11. Lovely crochet pot holder Ruşyena! And thank you for taking us get a peek at your lovely home(made) goodies!

    YanıtlaSil
  12. Lovely photos - so bright and sunny.

    YanıtlaSil