İplerim yıllar öncesinden... Etiketleri kaybolmuş. Üçü de marka olarak aynı değil, çünkü kalınlıkları ve dokuları farklı. Bu durumda devamlarını bulabilir miyim bilmiyorum. Sonucun belirsizliği de bu yüzden... İpim çok olsaydı tamamı bu motiflerden yazlık bir bluz örmekti amacım. Yine de bu belirsizliği sevdim. Çünkü sonucu hayalgücümle belirleyeceğim. :)
Korona ile birlikte dünya literatürüne yeni kavramlar, yeni terimler girdi. DSÖ'nün yeni terimlerinden biri de "yeni normal"... Bu terim ekonomi ile ilgili bir terim, 2008 de ekonomik krizin dünyamıza yapmış olduğu etkiden yola çıkılarak anormal durumun yaygınlaşmasına vurgu yapmak için kullanılmıştı. DSÖ bu terimi korona sonrası vuku bulan anormalliğin artık günlük yaşamımız olacağını tanımlarken kullanınca terim bir anda tüm dünyada korona sonrası yaşayacağımız sürecin adı oldu. Yani aslında yeni anormal dünyaya bir giriş yapıyoruz. Anormalliğin normalleş(tiril)mesi, yaygınlaştırılması söz konusu... Öyle görülüyor ki bu "yeni normal"den kaçış yok! Yine de merak etmeden yapamıyorum... yeni normal dünyada bizi neler bekliyor acaba? Dün 2,5 aydan sonra ilk kez kocacıkla pazar alışverişi yaptık. (Bugüne dek kocacık da pazara gitmiyor, manavdan alıyordu) Çok tedirgindim... ancak öte yandan da yeni normal dünyaya adapte olmam gerektiği için kendimi zorlamaktaydım. Maskesiz, eldivensiz insanları gördükçe bir taraftan o rahatlıkla sakinlik buldum, bir taraftan ise tedirginliğimi dizginlemekte zorlandım. Böyle böyle toplum içine girdikçe kendi normalliğime kavuşacağım sanırım. Zira eski rutinimi çok özledim. Bu özlemle dün Keşan'a giden orman yolunu gezine gezine boydan boya gittik, Keşan'a girmeden dönüp geri geldik. Keşan demek kalabalıklara karışmak demekti bizim için, bu kadar normalliği göze alamadık. Yol boyunca mola verip yaptığımız orman yürüyüşü, slow life süren Çamlıca Köyü'nün rengarenk duvarlarını, kapılarını seyretmek, her bahar hoşgeldine gittiğimiz leylekleri bu bahar da görmek yetti de arttı bile.
Kısıtlanma sürecimizde pek çok kişi pek çok şeye aşerdi. :) AVM lere aşerenler çoğunluktaymış, somut olarak gördük ve gerekçelerini şaşırarak, dinledikçe de hak vererek öğrendik. Demek ki her yere, her şeye aşerebilirmiş insan! Kendimi şöyle bir yokladım, ben de Bozcaada'ya aşeriyormuşum. Orada olmayı, rengarenk sokaklarında kaybolmayı o kadar çok özledim ki, güvenli bir normallik hissettiğimde ilk işim Bozcaada'ya gitmek olacak.
Hem "insan eninde sonunda her şeye alışır"... Mesela her hafta tatlı bir şey yapmaya alıştım çoktan... Korona öncesi ayda yılda bir yaptığım şeyler şimdi alışkanlığa dönüştü. Bunda evde pasta-çörek malzemelerinin bol stoklanmış olmasının da katkısı var. Geçen gün hiç kullanmadığım instant mayalardan birinin paketini elime alınca aynı anda gözüme kavanozdaki tahin ilişti ve kalkıp hiç üşenmeden tahinli-cevizli-tarçınlı rulo yapmaya koyuldum. Hamur yoğurmalı şeyler bana hep zahmetli görünürken şimdi hiç tereddüt etmeden malzemeleri karıştırıp yoğurmaya başlayıveriyorum. Rahmetli annem görse çok şaşırırdı, çünkü o hayatı boyunca -bulgurlu-pirinçli yoğurmalar, kurabiye hazırlamalar hariç- hiç ekmek-börek hamuru yoğurmadı, hiç yufka açmadı, hiç merdane-oklava kullanmadı, sac gibi, açma tahtası gibi açma-pişirme araç-gereçleri de olmadı.. ve fakat en zahmetli yemekleri de üşenmeden severek yapardı. Bizlerse bu tür maharetlerden yoksun yetiştik. Okumaya koşullanmıştık çünkü. Mutfak işleri, hele hele hamur yoğurmak-açmak okumak istemeyen kızların ilgi alanıydı! Çocukluktan kalıplaşmış olan bu zihin kodumu çözmem de korona sayesinde oldu. (Daha önce hamur denemelerim var tabii tek tük... ) Mutfağa girip sık sık bu tür şeyler yapmak istemem de sanırım o çözülen kodun ruhumda yarattığı hoşluktan... Yani yemekten çok yapmaktan zevk alır haldeyim aslında. :) Ve tabii sonrasında da ortaya çıkan şeyin fotoğrafını özene bezene çekmek çok keyifli.
You-tube'da bir kaç video izledim. Bir kaç tarifi baz aldım. Kendi damak tadımıza ve kendi yeme tarzımıza yönelik yeni bir tarif hazırladım. Rulo çöreğimi de bu tarife göre yaptım.
Ruloları bitirmemiz mümkün olmadı. Kalanları dörder dörder paketleyip dondurucuya bıraktım. Canımız istedikçe çıkarıp yeriz artık.
Bu arada, bahar en sevdiğim mevsim, mayıs en sevdiğim ay... Mayısla birlikte bahar da bitiyor bugün... Hayatımın en hızlı baharıydı, ucundan kıyısından ara ara yakalamasaydım üzülürdüm sanırım. Önümüzdeki bahara kadar o parçalarla idare edip yaza, sonbahara, kışa gereken önemi vermekten başka çare yok. Güle güle gitsin bahar... Yaz da hoş gelsin, sağlıklı günler ve bol sürprizli güzellikler getirsin. Onu kucaklamaya hangimiz hazır değiliz?!..
Not: Bu posttaki örgü motifim Frontier Dreams, Purple Poncho ve Annemaries Haak bloglarında paylaşıldı.
Tahinli rulo muhteşem gözüküyor.
YanıtlaSilTadı da öyleydi...
SilÖrgünün sonuucnu merakla bekliyorum, Çamlıca köyü şahane biryermiş bayıldım fotolara, hamur işi de çok güzel görünüyor elelrine sağlık :)
YanıtlaSilTeşekkürler Deryacım...
Silçanakkale çok güzel bir yer. bizim yerimize de gez canım.
YanıtlaSilAllah en kısa zamanda evladına kavuştursun inşallah.
ör bakalım motifleri, nasılsa aklına bir proje gelir. motifler hazır olur o zamana
o tahinli çörek harika görünüyor ama ben bu ara karatay diyetine niyet ettim. normalde ekmeksiz yapamam bakalım becerebilecek miyim. size afiyet olsun. sevgiler
Teşekkürler Zeynepcim... Hiç yapamazsan ekmeği kahvaltıda incesinden bir iki dilime indirebilirsin. karatay diyetinin ekmeksizliğinden çok diğer öğünlere ve beslenmeye getirdiği düzen önemli geliyor bana... Ekmeğin yerine daha sağlıklı şeyler koymak çok daha iyi tabii... Ama piyasada yulaf adı altında satılan paketlerin içinde çok fazla katkı maddesi ve zararlı şey var... yağmurdan kaçarken doluya yakalandığımızı göremiyoruz bazen... Kolaylıklar diliyorum sana...
SilStunning photos, I loved seeing the Storks and your cinnamon rolls look delicious.
SilThanks, Diana.
SilSuch beautiful photos. I'm glad you are able to enjoy the lovely weather.
YanıtlaSilSo many beautiful photos with a touch of blue! That granny circle looks goos!
YanıtlaSilThank you so much!
SilRuşyena, that little doily / mandala is just gorgeous! The colors you chose make it pop incredibly!
YanıtlaSilI love visiting your blog for you always get to show us some amazing snippets of nature and the world around it! Thank you so much for that!
Thank you very much for this lovely comment. You encourage me, Maya.
SilA lot of blue in your good shots.
YanıtlaSilR. Täysin arkista
Thanks, Kristiina.
SilNice blue pics! My favorite one is a heron against clear blue sky. ♥
YanıtlaSilThanks, Maarit. The shot of stork against clear blue sky is my favourite, too.
YanıtlaSilWow -your photos are really amazing! I'd love to taste your cinnamon buns!
YanıtlaSilThanks, Riitta!
SilGreat pictures with a touch of blue. A heron and the blue sky look awesome.
YanıtlaSilThank you so much Kirsti. It is a stork. Every spring comes to the village near my town and I certainly visit her and her new babies. :)
SilNice pictures - you seem to have a very good life there, despite the Corona virus.
YanıtlaSilThanks Teresa. I live in a small town has low risk. I try to go countryside. Many of villages have no risk. And also in my country, Turkiye, the government and the healthcare providers succeeded to overcome the Corona virus (for now). Risk is too low but didn't finish. We have to be carefully. So we obey the rules of how to live life in society. And the countryside is always a good place to spend time.
SilYazını yayınlayınca acaba Bu hafta ne yaptı Rusyena diye merak etmeden duramıyorum. tahinli
YanıtlaSilrulo yapmışsın ve ben bunu yazarken dün fırından aldığım tahinli ruloyu
yiyorum :) pasta, börek, keksiz olmuyor yahu :)
ben de bu tarifi severek yaparım ama anlamadığım bizim bu yaptığımız rulolar
yurt dışında cinnamon diye satılıyor ve tatları enfes. bizimkiler
çok kabarıyor niyeyse, onların ki yassı. mayalı
hamur değil mi onlarda..
Ayy bunları yapmasam, daha sağlıklı tarfilere yönelsem iyi olacak aslında... ben ki gençlik yıllarımda kendimi bunlardan çok mahrum bırakmışken bu yaşlarımdaki zaafımın önüne geçemeyişime şaşırıyorum ama yapmaktan da geri kalmıyorum. :) onlarınki teknik ve içerik olarak daha mı farklı acaba? belki daha ince açıyorlardır hamuru...maya da olmasa sert olur gibi geldi bana... bu yaptığım pamuk gibi yumuşacık olmuştu.
Silbu fotiler insana hayat ne güzel dedirtiyoooo :)
YanıtlaSiloh ne güzel... hayat da güzel zaten... :)
SilI love all your blue shots and others too <3
YanıtlaSil