13 Nisan 2020 Pazartesi

amigurumi bunny and carrot / amigurumi tavşan ile havuç ve evde kolay peynirli gözleme

Akşamları örmeye devam... Müthiş iyi geliyor bana... Hele de ortaya güzel şeyler çıktıkça hem o güzel şeylere sahip olduğum için seviniyorum, hem de sevincimle mutlu oluyorum. :) Geçenlerde instagram arkadaşım @smyrna_orgu online ücretsiz bir workshop düzenledi. "Hadi Ruşi katıl bu aktiviteye, yoksa senin oturup tavşan ya da havuç öreceğin yok" dedim ve evde de turuncu ip bulunca kendimi workshopta buldum. Aylin'in tatlı sohbetiyle kurstan çok sohbet havasında geçen iki gecelik workshopun ardından havucuna tutunmuş tavşancığım hazırdı bile.

İlk gece havucu ördük. Katılımcıların arasında örmeyi hiç bilmeyenler de olduğu için detaylı açıklamalarla dolu, öğretici bir workshop oldu. Haliyle sonuca gidilen süre uzun sürdü. Yine de başladığım şeyi bitirme azmim sabırla beklememi kolaylaştırdı. Ortaya da bu sevimli havuç çıkınca ikinci geceyi dört gözle bekledim. :)



İkinci gecenin parçaları daha detaylı ve dikiş, süsleme gibi ekstra işler de olmasına rağmen sonuca daha kısa zamanda ulaştık.



Tüm çalışma boyunca Aylin'in yönergelerine sadık kaldım. Ancak ileride gözlerde değişiklik yapmayı düşünüyorum. Belki farklı detaylar da katabilirim. O halini de mutlaka paylaşırım.


Workshoptan sonra internette tesadüfen (belki de tevafuken) bu sevimli projenin asıl tasarımcısının sayfasına denk geldim. Sayfasında ücretsiz şablonunu detaylı bir biçimde paylaşmış. Yapmak isterseniz orijinal tarifini şurada bulabilirsiniz.


Dışarıya çıkmayalı tam 21 gün oldu. Okuyor, pişiriyor, araştırıyor, dinliyor, izliyor, yazıyor, örüyor, egzersiz yapıyor, hatta daracık alanda tempolu yürüyor, sevdiklerimi arıyor ve tabii bol bol ev-mutfak işi yapıyorum. Havalar biraz daha ısınsın çiçeklerimin bakımını yapıp terası kullanıma açmayı planlıyorum. Henüz rüzgarlar kesilmedi. Bir kaç sabahtır güneşli bir güne uyanıyoruz ama pencereleri evi havalandırmak için açtığımda bakıyorum ki hala soğuk. Ani bir hava değişikliğine geçip hasta olmamaya çalışmak şu an için yapılacak en mantıklı şey olarak görünüyor bana. Açık havada olmayı ne kadar çok özlesem ve istesem de süreci uzatmaya gayret ediyorum. Şu an yaşadığım şeyi de en çok oruç tutmaya benzetiyorum. Salt yemek yememekle oruç tutulmazmış, sevdiğin her şeyden bir süre kendini geri çekmek de bir tür oruç sayılırmış. Yaşayarak deneyimliyorum.  Mahrum olduğum şeylerin yerine ev içinde yapabileceğim şeyleri koymaya çalışıyorum. Böyle olunca diğer zamanlarda nasıl vakit bana yetmiyordu ise, bugünlerde de "keşke gün daha uzun olsaydı" cümleleriyle günü tamamlıyorum. Hep beraber öğrendik ve emin olduk ki; "her şeyin başı sağlık!"




Bu süreç bu yaşıma dek hiç yapmadığım bazı şeyleri yapacak geniş zamanlara ve arzuya sebep olduğu için de ayrıca mutluyum. Bir an aklıma sevdiğim bir yiyecek geliyor, onu yalnızca aklımda bırakmayıp hemen hayata geçirmeye koyuluyorum. Yine öyle bir ruh halinde iken hayatımda ilk kez gözleme yaptım. Aslında hamur işinde kendimi hiç maharetli bulmadığım için açma tahtam dahi yoktu. Tepsinin arka tabanı ile bu işi kotarmaya çalışıyorum. Bu izole günler bitince ilk alacağım şeylerden biri de yufka açma tahtası olacak sanırım. :) Yine de abartmayacağım tabii ki. :)


İlk deneme için kişi başına 2 tane olabilecek miktarda yaptım. Her biri büyük ve içleri de dolu dolu olduğu için oldukça doyurucu oldu. Tarifim 4 adet gözleme için...



Pişirme işlemini yapışmaz teflon tavada yaptım. Kırk yılda bir kullandığım ve aslında hiç de kullanmak istemediğim bir mutfak aracı... İzole günler ardından yerine daha sağlıklı bir alternatif bulmalıyım. Zira yaptığım gözleme pek nefis oldu. Devamı gelsin o halde.



Yanmadan için için pişmesinin püf noktası; tereyağla yağladığımız tavada kısık ateşte sabırla pişirmek. Aksi halde kabaran yerlerde delikli yanıklar oluşacaktır. Buna müsaade etmeden pişirdim.


İzole günler için mutfak ihtiyaçlarımızı topluca almaya gayret ederken hiç abur cubur alıp istiflemedik. Eksikliğini de aramıyoruz. Meyve ve iki-üç günde yaptığım tatlı-tuzlu aperatiflerle atıştırma ihtiyacımızı karşılıyoruz.



Geçen gün çikolatayı özlediğimi fark ettim. Sonra içinde bulunduğum sürecin bir tür oruç olduğunu hatırlayıp hissettiğim duyguyu kolayca bertaraf ettim. Bu gidişle belki kendi çikolatamı da yaparım... hem daha sağlıklı olur... Ciddi ciddi araştırayım ben bu konuyu. :)


Dışarıya çıkmayınca eviyle haşır neşir oluyor insan... İki gün önce havayı da biraz daha sıcacık görünce fotoğraf makinemi alıp pencerelerden ve terastan izole günlerimin manzaralarını fotoğrafladım. Zira başımı evimden dışarıya uzattığımda yalnızca onları görüyor, seyrediyorum. Görecek, seyredecek, inceleyecek, gözlemleyecek ne çok detay var, keşfettikçe şükrediyorum. Mevsimin hayati dönüşümü ve hayatın ta kendisi yalnızca kırlarda var olmuyor. Gözümüzün gördüğü her yer hayat. Her yerde hayati bir kıpırtı, bir devinim-dönüşüm var. Odaklanınca insan neler neler buluyor.



En sevdiğim manzaram evimin hemen yanındaki caminin kiremit kaplı çatısı, oymalı pencereleri, pencerelerinin kafesli işlemesi... Çatılara konup kalkan gugukçu kumrular, cikcikçi serçeler, hep birden koroya başlayınca sesleri gökyüzünü kaplayan sığırcıklar, çığlıkçı martılar... meraklı kargalar... Bazen böyle dupduru, masmavi deniz... ve o güzelliğe uyum sağlamak için bulutlarını azat etmiş gökyüzü...

Az ötede yeşilin ton ton haliyle kırlar, tepeler, bazen duran bazen dönen, dönmekten de uzun zaman bıkmayan türbinler...

Bebek yapraklarını doğurmaya hazırlanan ulu çınarlar... Açısı daracık şu küçük alanda dahi bulunacak ne çok güzellik var!

Sabreden ve bekleyenlerden olalım o vakit... Ve tabii mümkün mertebe evde kalalım.
.
.
.
.
Not: Bu paylaşımımdaki amigurumi tavşanım Frontier Dreams blogunda paylaşıldı.

17 yorum:

  1. Ruşencim elişlerin şahane yine, mini mini ne güzel örmüşsün, amigurumi çok az denedim özellikle küçük olanlar daha zor gibi geliyor bana, evdeki zamanda en büyük dert yemek benim için, bizde hamurişine düşkünüz seviyoruz azaltmıştık ama şu ara yapıyoruz yine, bende granit tavada pişiriyorum, hertürlü yapışmaz ürün zararlı deniyor ama bende senin gibi sık kullanmıyorum desem de aklımda küçük bir ocak üstü sac var, eski usul olsun istiyorum bakalım, iyi haftalar

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. amigurumi oyaladığı için ben kaçıyorum Deryacım... ona ayıracağım zamanda giysi örsem ben ya da birileri giyer, daha kullanışlı olur diye düşünüyorum... ama amigurumiler de çok sevimli... böyle arada kaçamak örerim belki... eskinin mutfak gereçleri modern gereçlerle değişince seçenekler çoğaldı ama bu kez de sağlık açısından sakıncalı şeylerle başbaşa kaldık. mesela ben hala silikonlu hiç bir mutfak eşyası kullanmıyorum. teflon ya da seramik türü şeyleri mecbur kaldıkça kullanıyorum. eski usul sac bana da iyi gelecek, bulabiliriz umarım. hamur işinde yenilen miktar önemli diye düşünüyorum... bir defada tıka basa yemektense az ve seyrek yemek gerek. hele de şu az hareketli günlerde karbonhidrat yüklemesi çok sakıncalı... önümüzdeki günler hepimize sağlık, huzur getirsin inşallah. iyi haftalar sana da.

      Sil
  2. ne güzel fotoğraflar, evi insanın evreni aslında. bende sıkılmadım evden. benim duygusal durumumda eşim polis olunca dışarı ile temasımız bitmedi, o kaygıyı yükseltiyor. ayrıca ülkem için endişeliyim. ekonomik kayıplar işini ve gelirini kaybeden insanlar var. çok şükür büyük bir devletiz, sorunlarla etkili mücadele ediyoruz. ama süreç uzarsa ne gibi sonuçlar doğurur, bunun endişesi var. ama ALLAH var gam yok diyoruz. hayırlısı inşallah
    sevgiler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. az önce eşim alışverişe gitti, diken üstünde bekledim, diken üstünde karşıladım, aldıklarını diken üstünde içeriye alıp dezenfekte ettim, ettirdim... :) Allah polislerimizden, askerlerimizden, sağlıkçılarımızdan, bizler evlerimizdeyken canla başla çalışıp işini yapan herkesten razı olsun... Belki de bugünler gelecekte 3. Dünya savaşı olarak nitelenecek... ve özveriyle çalışan herkes ülkemizin birer neferleri. Hepsi sağlıkla atlatır bu süreci dilerim. Dünya bambaşka bir yöne evriliyor. Ekonomik sıkıntılar belki de yeni dünya sıkıntılarının yanında daha basit kalacak. Güçlü bir devletiz. Şu süreci dahi dünyanın bir çok zengin ülkesinden daha bilinçli ve daha rahat geçiriyoruz. Yapmamız gereken en önemli şey etrafımızda zora düşeni görüp ona sırtımızı çevirmemek. Elele verip hendeği hepbirlikte atlamaktan başka çaremiz yok. Hepimiz için hayırlısı olsun inşallah.

      Sil
    2. yeni dünya düzeni gelecek çünkü kapitalist siztem, tükendi. ısrar edip asılsa bile tükendi. güzel dinimizin zekat ve sadaka kurumu var. müslüman şuurunu kaybetmedikten sonra aşarız inşallah. çok dua etmek lazım. sevgiler

      Sil
    3. kapitalist sistemin yerine gelecek olan sistem nelere gebe acaba? gelen gideni aratmadığı sürece değişimden korkmamak gerek ancak öte yandan kapitalist sistemin meyvelerini bitirip dünyayı kendive kendi gibiler için şekillendirmek isteyen kontrol mekanizması, yeni sistemin de meyvelerini en çok kendi yemek isteyecektir. bu da yeni bilinmezlikler demek... Kendini müslüman olarak tanımlayıp akşamları okunan yatsı ezanı sonrası dualara bile öcü muamelesi yapanlardan o şuuru beklemek şu an için mucize gibi görünüyor. Ne yaparsa yine içindeki insanı öldürmeyen yapacak iyiliği de, yardımı da... zekat ve sadaka kurumları da onlarla can buluyor zaten... Hayr dileyelim, hayrolsun!

      Sil
  3. Offff, şu dağlanmış içim açıldı Rusyena. Nefis fotoğraflar...
    Bu örgüleri bende çok istiyorum ama sanırım yetenek sinirim çok kısıtlı sanırım. Bir türlü o kafa basmıyor. Daha klasik ve klişe şeyler yapıyorum genelde :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Fotoğrafların iyi gelmesine sevindim... Daha nice şey iyi gelsin dilerim.
      Tutacak, elbezi gibi şeylerle ve motiflerle başlayıp örgü tekniklerini öğrenince ekleme, artırma, eksiltme gibi biraz daha beceri gerektiren detayları öğrenmek kolay olur. Zaten you-tube videolarında detaylı anlatımlar var. Sayılarla anlatılanlar çok öğretici... Küçük işlerle başlayıp kendini geliştirebilirsin. Hiç zor değil. Herkesin yapabildiği bu şeyi sen de yapabilirsin! Hadi şu izole günlerde bunu bir challenge olarak seç ve başar! :)

      Sil
  4. Beautiful photos. Hope you are OK.
    Best regards!

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Thank you! I am fine.
      Wishing you nice days.

      Sil
  5. Memleket ve gözleme:)
    Aklıma düştü bak şimdi.
    Ben hamur açamam ama hazır yufkadan kalkıp yapacağım şimdi.
    Afiyet olsun:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben de hamur açamayangillerdenim... hatta bu familyadan oluşumu öyle içselleştirmişim ki, minicik de olsa açılası hamur işlerinden kaçmışımdır hep... Oysa o ustalık salt kocaman yufka açmak için gerekliymiş. Gözleme gibi şeyler için hiç de maharetli olmaya gerek yokmuş. Hamurun oklavaya-merdaneye yapışmak üzere olduğunu farkettiğin an hemen biraz unlayıp yamuk yumuk olsa da yola devem etmek yeterliymiş. O yamuk yumukları kenarda bırakıp açılan şeye servis tabağını kapatıp bıçak yardımıyla düzgün bir daire kesmek kafiymiş. Azimle başarılan şey, hazır yufkadan çok daha lezzetliymiş...Zira kendi elleriyle yaptığı için kişinin neredeyse parmaklarını yiyesi geliyormuş.
      Benden söylemesi... :)))

      Sil
  6. Harika mus canım.Ben bir türlü beceremedim:(

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Olsun... söküp söküp yeni yollar dene... Öğrenmenin en güzel yolu deneme yanılma...

      Sil
  7. Ne dolu dolu bir post olmuş :)). Havuca bayıldım çok şirin. Gözleme tatlılarda acıktırıdı ne yesem diye düşünmeye başladım. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Uyduruk da olsa gözlemevari bişey yap istersen... Ya işte böyle birilerinin canını çektiririm diye uzun zamandır yiyecek paylaşmak istemiyordum ancak öte yandan da benim maharetimin olmadığı şeyleri böyle kolay ve basit yolla yapıyor oluşum birilerine cesaret verir, öğretici olur diye kolay tariflerimi paylaşmak istiyorum. Bu görüntülerden sonra çok daha güzel şeyler yemişsindir dilerim. :)

      Sil
  8. Gerçekten de çok harika çalışmalar amigurumi İnsanın içini kıpır kıpır yapıyor Ne güzel şeyler onlar tebrikler

    YanıtlaSil