22 Mayıs 2014 Perşembe

bahar temizliği demişken...

İçselleştirip uygulamaya koyulduğum "bahar temizliği"nden, takip ettiğim bloglar da nasibini aldı...
(Bu defaki somut bir temizlik )



Elişi blogumu 2009 da açmıştım... sonra (bir yıl kadar sonra) aynı hesaptan bu blogumu açtım...  Bu bloglarımın öncesinde gezi, edebiyat-sanat, gelibolu gibi alanlarda açmış, bir süre devam ettirip bırakmış olduğum blogspot tabanlı bloglarım da var... ve hatta 2007 ve 2008 yıllarında blogculuğa ilk giriş yaptığım blogcu.comda o bloglarımın belli bir evveliyatları da var...
Ama konumuz bu değil.
2009'dan beri kullandığım bu hesapla takibe aldığım bloglar konumuz...


Öyle çok blog takibe almışım ki... Ve öyle çok blog bu alemden uzaklaşmış, maziye gömülmüş ki... Bazılarını çok severek takip ettiğimi hatırladım... içim burkulmadı desem yalan olur. Eskimiş postlarına tıklarken beynimin saklı odalarından çıkıp gelen anılarıyla, bende bıraktıkları izlerle yaşadığım duygular bambaşka oldu. Bazıları ise tamamen kapanmış... yok olmuş. Çok severek takip ettiklerimin yokluğuna üzüldüğümü hissettim. Gördüm ki internet okyanusunda belli bir blog mezarlığı kıtası var... öyle böyle değil, büyükçe bir kara parçası bu.

Bir de benim, beni takibe alan blogları nezaketen takibe almam gerektiği gibi bir saplantım vardı... İllegal ve ayıp içerikli olanların dışında beni takip eden herkesi takibe alıyordum. İş hayatımla birlikte, satış blogumda bu durum sekteye uğradı ... Ama bu blogum için  hep devam etti. Dolayısıyla haddinden fazla blogu takibe almış oldum. 5 yıl gibi uzun bir sürenin ardından gördüm ki, okyanusun içindeki blog mezarlığının farklı bir izdüşümü de benim kumanda panelimdeki izlediğim bloglar listemde imiş.

Dolayısıyla köklü bir temizlik şarttı.

An itibariyle 285 adet blogu izliyor bulunmaktayım. 2600 civarı blogu tek tek tarayıp ayarlar sekmesinden bilgilerine ulaşarak takipten çıktım. Bloglardaki izleyici gadget ları kaybolmasaydı işim daha kolay olacaktı... Ancak bu uykuda olan bloglar için geçerliydi... yok olmuş olan bloglar için böyle bir şansım yoktu. Silmek istediklerimi kumanda panelimdeki okuma listesine ait ayarlar sekmesine tıklayarak "bu siteyi izlemeyi durdur" butonu ile tek tek sildim. Dediğim gibi, hiç kolay olmadı. Hatta benim gibi zaman fakiri biri için epeyce bir zaman kaybına da yol açtı. Allahtan sabahları çok erken uyanıyorum. Her sabah biraz biraz derken... bu sabah itibariyle  listem fazlalıklardan arınmış, kuş gibi hafiflemiş oldu.

Güzel olan şu ki... kumanda panelimdeki blogları okumak istediğimde blog ıskaladığım olmuyor artık. Sayı az olduğu için iki gün kumanda panelimi açmamış olsam dahi "daha fazlasını göster" butonuna tıklayarak son güncellemelere yetişmiş olabiliyorum.


"Belki bir gün yeniden bir post girer, beni mutlu eder", diye düşündüğüm çooook derin uykulardaki bir kaç blogu takipten çıkmaya ise gönlüm razı gelmedi. Bir sürpriz yapıp en canlı, en neşeli halleriyle yine blog dünyasında yer alacakları günü dileyerek... uyumalarını ve bir gün uyanıp beni mutlu etmelerini sabırla bekleyeceğim. :)

Bazen blog yazmaya devam etmek ya da etmemek üzerine düşündüğüm anlar olmuyor değil. En çok kendim için yazdığımdan sanırım, devam etmemek gibi bir düşünce henüz aklımı çel(e)medi bugüne dek. Ayrıca bloguma ve blog takipçilerime çok fazla anlam yüklemediğimden, çok fazla beklenti içinde de değilim. Bir gün -gerekirse- dışarıya kapatıp... salt kendim ve geleceğe kalacak notlarım için yazmaya devam edebilirim.

Şimdilik  her zamanki gibi...


İçimden nasıl geliyorsa... 

Amaaaa....
Kendim için yazarken başkalarının da hassasiyetlerini dikkate alarak... nezaketi elden bırakmadan... 

Hazır klavye elimin altında belli bir kitlenin gözü de üzerimdeyken... şuna buna çemkireyim, şuna buna laf sokuşturayım, aman şunu da küçümseyip kendimi yücelteyim, şunu da aptal kendimi de pek akıllı ilan edeyim gafletine düşmeden... akıl satmadan... vicdan bezirganlığı yapmadan... akmadan... kokmadan... kokuşmadan... 


"Öylesine, kendi halinde bir günlük" tanımına özüyle de uyarak...  

Sahtesiz... amaçsız... alt ve art niyetsiz...
Eşitlikçi... iyimser... humanist... 
Öz-gür-lük-çü.
Ve vatansever bir yürekle... 

kavramları paravan edinmeden... 
"mış gibi" pozlar takınmadan...


Her geçen gün daha deneyimli... ancak daha temkinli...
"Az insan, az diyalog" sözünü düstur kabul ederek... 

Zira!
Nice bloglar kapanıp niceleri açılırken... patır patır düşmekte nice nice maskeler.


"Gülünesi aşklar"da Milan Kundera şöyle sorar: "Farzet ki kendisinin ve hepimizin balık olduğunu söyleyen bir deliyle karşılaştın. Onunla tartışır mısın? Ona, yüzgeçlerinin olmadığını göstermek için soyunur musun?"

Blog camiasında birileri çoooook akıllı.... heeeep haklı.... heeeep insan.... heeeep vicdanlı!

Bir deliye yüzgeçlerinin olmadığını göstermeye gerek yok belki... ama öyle bir zaman ki akıllının da bu yüzgeçlerin olmadığını gördüğünde çıkaracağı bir sonuç yok!

Blog yazmak, var olmayan yüzgeçlerini saklamak çoğu zaman... 


Ve okuduğun her kelamda insan gibi insan aramak!
(En azından benim için böyle...)


Bir de...

Temizlik güzel şey!
Kuş oluyor insan!




16 yorum:

  1. Ben de nasibimi almışım temizlikten :)Bir müddet daha takip ederim sanırım sizi..
    Keyifli zamanlar...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. kimseyi kırmak istemem...
      yorgunum... vakit yoksunuyum... daha az blog takip etmek istiyorum artık...
      şahıslara indirgemediğimi belirtseydim keşke... dileyenin de benim blogumu takipten çıkabileceğini not düşseydim... böyle bilin lütfen...
      sevgiler... mutlu günler...

      Sil
  2. Ruşencim ne iyi yapmışsın,arada bir böyle temizkikler her anlamda gerekiyor, insan gibi insan bulmak sözüne de yürekten katılıyorum ve ne şanslıyım ki seni bulmuşum sevgilerimle.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. ne tatlısın meltemcim... çok teşekkür ederim...
      seni bulmak ve okumak da benim için öyle...

      Sil
  3. yorulmuştum susamıştım dinlendim senin sevgi akan çeşmenden kana kana içtim bu blog dünyasına girdiğimden beri biryandan kendi bloğumu yazarken benim gibi örgü sepetinin menekşelerin fotoğrafını çekip her sabah uyanınca ilk işi menekşelerimin tomurcukları açmış mı diye heyecanla bekleyen insanlar var mı diye arıyorum geziyorum ama artık yorulmuştum samimi sıcacık dostça hayat dolu bir bloğun bir dünyan var seni bulduğum için Allah'a şükürler olsun ne güzel fotoğraflar yazılar insan gibi insanı bulmanın zor olduğu bir zamanda geldin takibe aldım izninle

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. ne hoş şeyler yazmışsınız... çok teşekkür ederim...

      Sil
  4. sevgili rusyena..okurken odum koptu:)
    o temizlige bende dahilmiyim diye..
    ne yalan soyliyim..korktum
    saka bir yana bayiliyorum,,tarzina..paylastigin karelere
    yazdiklarina,,kaleme aldigin konulara
    opuyorum seni ,,ozlemisim seni

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. ayyy yapar mıyım hiç öyle.... sizin blogunuz benim enerji kaynağım... bazen yeni yazı olmasa dahi açıp bir iki dolaşıyorum şöyle... kendime geliyorum... :)

      Sil
  5. böyle bir kompleks var evet, takip et beni, takip edeyim seni:(
    Ne münasebet!
    Bende yakında bir temizlik yapacağım sanırım, sana birşey söyleyeyim mi, bu alemde kendini aşmış, başka boyutlara geçmiş, kraldan çok kralcılar varmış, bende yeni öğreniyorum.
    Kendin için yap bloğunu Ruşencim, dediğin gibi, takipçilere anlam yüklemek manasız. Ama şu da var, kadın nerede dert orada:((
    Kıskançlık, buralarda bile hat safhada.
    Çok iyi yapmışsın, hafiflemişsin.
    Darısı başımıza vakti gelince:)
    Çok sevgiler, selamlar
    Emel

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İnstagramı pek ciddiye almıyorum... Anladım ki orada olmak istiyorsan takipçilerin beklentilerini de dikkate almak zorundasın... Mesela kişisel fotoğrafların kimseleri ilgilendirmemeli... ilgilendirmiyor da gördüğüm kadarıyla... Biraz özgün ise paylaşımların belli bir takipçi kitlen kendiliğinden oluşuyor... Öte yandan blog camiasından gelen belli bir çevesi de var insanın... Mesela ben blog dünyasından tanıdığım kişileri mümkün olduğunca takibe alıyorum... Ah! evet bunu yapmazsam nezaketsizlik edeceğii düşünüyorum... Bununla birlikte blog dünyasından bir arkadaşım kendisini takip ettiğim halde beni takip etme nezaketinde bulunmuyorsa bunu kırık bir kalple karşılıyorum... Çünkü; paylaşımlarımın çok da görülmeye tahammül edilemeyecek şeyler olmadığını düşünüyorum... Üstelik zırt pırt fotoğraf yükleyip insanların görüş alanlarını abuk sabuk pozlarla işgal eden biri de değilim... Dediğim gibi kırılıyorum... Allahtan üçü geçmedi bu sayı... :)
      Blog dünyasına dönecek olursam, yıllardır uyguladığım sistem bana yetip artıyordu. Browser ımın sık kullanılanlar bölümünde sevdiğim bloglardan uzun bir liste oluşturmuştum, zaman buldukça oradan takip ediyordum... Kimselerin blogunu takibe gitmiyor, gelen olursa onlarınkini takibe alıyordum... Ama artık bu yazımda da anlattığım gibi bu işlemi blogumun kumanda panelindeki azaltılmış listeye yükledim... Takibimi oradan yapıyorum... Yorum yazma konusuna gelecek olursam, zaman fakiri biri olduğum için belli arkadaşlarıma fırsat buldukça yorum yapabiliyorum. Takip ettiğim her bloga zaman ayıramıyorum...
      Gerçek hayatta sık tekrarladığım, çünkü bana sık hissettirilen bir durum bu, kadının kadına düşman olduğu... Sen de tescillemişsin Emelcim... Maalesef blog dünyasında da var yansıması... En güzeli bunu hissettirenlerden mümkün olduğunca uzak durmak...
      "Az insan... az diyalog. ---- Çok kırlar... çok çiçek-böcek..." Benim düsturum bu. :)
      İçten yorumuna teşekkürler... sevgiler...

      Sil
  6. ruşyenacığım seni sıkı takip edenlerdenim.inş bahar temizliğinde yokumdur.varsam da canın sağolsun sağlık ve sevgi ile kal.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. hiç yapar mıyım öyle... cici minyatürleriniz başta olmak üzere keyifli paylaşımlarınızdan nasıl mahkum bırakırım kendimi... hem kumanda panelimdesiniz, hem de blogumun sağ tarafındaki izlediğim bloglar gadget ında...
      öpüyorum çok...

      Sil
  7. Sizi zevkle takip ediyorum, kumruları çok güzel yakalamışsınız
    sevgiler

    YanıtlaSil
  8. bir çırpıda okudum yazını.döyle doğru tesptilerin varki !
    son zamanlarda bloğuma yazıp yazmamayı çok düşündüm bende.ama orası benim arka bahçem.hava aldığım yer ve pinteres instargam vs dan daha da özel.
    aynız zihniyeti taşıyan ben geçenlerde benzer bir temizliği yaptım.ama hala bitiremedim.kıyamadıklarım geri dönsünler dediklerim emin olamadıklarım var.
    blogger olmak hem özel hem keyifli.amacınız bu keyfin dışına taşıyorsa zaten zaman onu doğruluyor.
    sevgiler..

    YanıtlaSil
  9. Size dehsetle katiliyorum veee sloganiniz harika kirlar, cok cicek bocek:)
    en guzeli
    ve bende diyorum ki yine mi guzeliz yine mi cicek....
    sevgiler!!! dogayi seven narin ruhunuz aleme kiskanclik sebebi !!

    YanıtlaSil