Nasıl güzel bir kompozisyon. Bu güzellikte vintage radyonun payı büyük tabii. Bu radyoları gördükçe içim sürekli cız halinde... Ben çocukken bir kaç tane vardı evimizde... daha da güzelleri... Bi taneciği kalmış olsaydı bari... :(
Mutlu yaşamanın altın kurallarından biri "asla keşkeli cümle kurmayın" dese de... gel de şimdi "keşke" li bi cümle kurma! :(
Geçen gün Ayşen ablama, bir kaç yıldan bu yana eskilerden kalma hiç bişeyimi atamadığımı söyledim. O da bu durumun üstümde çoğalabileceğini gelecekte çok biriktirip hiç bir şey atamayabileceğimi vurgulayan, tanıdığı örneklerle süslü vahim bir tablo çizdi bana... Bilemiyorum! Ivır zıvırlar içinde yaşamayı, vintage larımla çoğalmayı seviyorum. Ne yapabilirim! :)
kaynak
Ruşen'ciğim, sen daha gençsin ama biz değişimin en hızlı olduğu 50 yılı yaşadık. Nerden bilirdik harcıâlem eşyalarımızın antika sınıfına girdiği günleri göreceğiz. Saklamadığıma pişman olduğum ne çok şey var bilemezsin:(
YanıtlaSilevet... özellikle 80 li yıllarda serbest piyasa ekonomisine geçişle çok fazla tüketim malzemesi girdi evlere ve çok şey de atılmak, verilmek durumunda kaldı... bir kaç yıl öncesine kadar ben de çok şeyimi atıyordum ya da veriyordum...
YanıtlaSilnasıl pişmanım! :(
ben de çok seviyorum bu radyoları.. bir de eski gramafonları..
YanıtlaSil