4 Kasım 2011 Cuma

the morning döküm

Güne nasıl başlarsan öyle gider derler... Demek ki sıkıcı, ukala ve feylezof hallerde geçecek bugün :) Uyandım  dilimde edebik ve de felsefik bi dolu cümle... hani maazalah bi kürsüde filan ifade etsem, akademik metin olduğu düşünülebilir; kaleme alıp bi yerlerde yayınlasam, adı "deneme", "makale " türünden mühim bi yazı ile anılabilir... :) Öylesi kapsamlı, örnekli ve dayanaklı bir anlatım. Döküldükçe dökülüyor. :)
İçime dert mi olmuş ne, son günlerde gördüğüm tek boyutlu düşünüp tek boyutlu karar veren insanlar... Ve de bi sürü bi sürü bi şilerin gözü kör savunucuları... Sayıklayıp duruyorum sabah sabah.
Ana tema şu: 21. yüzyılın insanı çoklu düşünebilmeli... olayları bir çok yönünden görebilmeli ve algılayabilmeli.... yani bu çağın gereği... bi bakıma zorunluluk... Aksi ilkellik, sığlık, dar bakışlılık... vesaire...
Görüldüğü üzere uzun konu!... 
Ve hatta fanatizm üzerine upuzun bir yazı da döşeyebilirim bu sabah. Paralel çünkü... fanatik insan malum dar alanda "tek"e odaklı, tek bakışlı... Ve sürüsünü buldu mu pek çok tehlikeli.

Sonraaa... kimilerine antipatik gelebilir bu gerçekler... Velev ki fanatizm beyinlerde dal budak... Ve de bu blogun üstünde bu tür bi yazının yeri ne kadar? Her ne kadar bu alan kendi hür iradenle şekillendirdiğin bi alan olsa da e okuruuuu vaaaaar, okuru var! Biri alır seni o tarafa koyar, öteki bu tarafa... Yargısız insaf! Kategorizeleştirme! Yaftalama! O, şu, bu! Gelemem!

En iyisi iç sese yenilmeden bir an önce susmak...güne sıradan başlamak...
Sıradanlık iyidir! Sükuneti ve dinginliği getirir. İç huzur artar. Dışa yansımaları da aynı paralelde ilerler. Aksilikler, haksızlıklar çıktı mı karşına daha kolay alabilirsin derin nefesini... onla bunla takışmazsın kolay kolay... Ya da öfkene yenik düşmeden tek bir sözle oturtabilirsin karşındakini... Sergilediği tutum ve davranışın hiç ama hiç doğru olmadığını görsen de, dert edinmeden yürüüür, çeker, gidersin.

Ha belki de zor bi gün bugün... Gardını alarak garantilemeli di mi ama?...
Öyleyse şimdi sevgi pıtırcığı olma zamanı...
Malum hayat sevince güzel!
Sanırım insanlar da sevimli oldukça... :)
Deneyin isterseniz... bugün komşunuza, iş arkadaşlarınıza ya da iyi-kötü sohbetinizin olduğu kişilere saçları, kıyafetleri ya da konuştukları bir söz, konu vesaire çirkin ise vurun yüzüne... Yani içinizden geçen olumsuz tüm doğruları açık açık söyleyin.
Varoluştan bu yana insani ilişkileri düzenleyen insan oğulları ve kızları bu durumu da bizzatihi böyle şekillendirmiş. Birilerinin hoşuna gidecek, gönüllerince ve beyinlerince tatmin olacakları sözler söyledikçe o insandan daha iyisi yoktur maalesef! Söylenenler baştan sona riya dolu olsa da! Aksini yapan da dünyanın en kötü insanıdır. Söyledikleri her ne kadar doğru olsa da!'
Hal böyle iken dökülüp saçılmak niye?
Susalım...
Onlar konuşsun...

2 yorum:

  1. Sevgi pıtırcığı ha!
    Sevdim.
    Güzel bir gün geçirmeniz dileğiyle...

    YanıtlaSil
  2. Günaydın canım günün aydın olsun yazdıkların o kadar doğru ki .İnsanlar artık düşünmüyor malesef herşey sanal oldu konuşulan sadece bize diretilen abuk subuk tv programları.Dikkat ediyorum karşıdan gelene tebessüm ederim ben her defasında da sen beni nereden tanıyorsun şaşkın bakışıyla karşılaşırım.Dediğin gibi uzun bir konu ama malesef bizi böyle yaptılar ben yine de herkesi seviyorum her olaya pozitif bakmaya çalışıyorum buda bana artı olarak dönüyor sevgiyle kal.

    YanıtlaSil