31 Ekim 2015 Cumartesi

hello november !

"Hadi artık ne yapıp edip vakit ayır ve blogunu güncelle Ruşyena!"
İçimdeki sesin son günlerde sık sık tekrar ettiği söz budur.

Aslında çok şey vardı yazacağım... Misal yeni eve taşınırken hayatımdan neleri çıkarabildiğim, neler kalsın diye kendimle cebelleştiğim... Taşınma sürecinde karşılaştığımız aksilikler, işgüzarlar, buna karşın hayatımızı kolaylaştıran durumlar, insanlar.... En sinir bozucusu da; evliliğimle birlikte artık vintage özelliği kazanmış olan koltuklarımın boyanma/kaplanma süreci... Sahtekar, yalancı, fırsatçı, kazıkçı, hain boyacının, beni, topuklarından vurma derecesine getirmiş olma durumu... aldığım iyi referanslar sonucu kendisine sonsuz güven duyduğum koltuk kaplamacının işçilik ve müşteri memnuniyeti konusunda beni hüsrana uğratmış olması... Kocacığın "bu eski püsküleri niye kaplatıyorsun, boşalttığımız evi zaten kiraya veriyoruz, bunları orada bırakıp eşyalı olarak kiraya verelim, sen de gidip yeni eşyalar al" diyerek her fırsatta beni sık boğaz etmesi.... Özellikle koltuk boyama ve kaplama sürecindeki aksiliklerde bu sözlerini ısıtıp ısıtıp önüme getirmesi... iş işten geçmiş olmasına rağmen pişmanlık duymam için ahkamlarında ısrar etmesi... Boyacılardan ümidi kesince kaderbirliği edip kocacıkla boyacılığa soyunma girişimimiz... elimizden gelenler... gelmeyenler...

Fırsat olmadı... hiç birini yazamadım...
Sanırım bu gidişle de yazmaya fırsat bulamayacağım...

Neyse ki hepsi geçti, gitti, unutulmasa da unutuldu... Hatırlansalar bile yakıcı/acıtıcı etkileri soğudu.

Dün dündür!
Bugün bugün!

E bi yerlerden başlayayım o halde!
Tıpkı eski günlerdeki gibi...

Şu bir gerçek bloguma yazmayı seviyorum ben!

Fotoğraflardan ilki keyifli bir kahvaltı anımızdan gelsin... Malum blogum en çok da anı defteri, almanak, günlük/aylık vesaire ya! :)


Ve hoş gelsin Kasım... Kasım kasım kasılmadan... relax gelsin, huzurla gelsin, hoşlukla gelsin! Yarın vereceğimiz oylar da ülkemizin refahı ve geleceği adına hayırlı ve uğurlu olsun!
Allah yüreklerimizden vatan sevgisini eksik etmesin.
Rahmetli anneannemin (ki 1900 doğumlu idi kendileri ve 100 yıla yakın geçirdiği ömründe çok şey görüp, çok şey yaşamıştı) dediği gibi Allah devletimize ve milletimize zeval vermesin!

Ayırt edemeyenlere de bir dip not: "Devlet" ve hükümet kavramları ayrı kavramlardır. Devlet başımızın üstündeki çatı ya da bizi içinde barındıran  korunak,  "Hükümet" ise bu korunağı/çatıyı idare etmekle görevlenmiş/görevlendirilmiş kişilerdir. Devletin bekası önemlidir, hükümetler gelip geçicidir!



Ve diğer fotoğraflar...
Çoooook sevdiğim örgü serüvenlerimden...

Kullandığım ip Alize Diva...





Hadi kalın sağlıcakla!

8 yorum:

  1. Yazın rehaveti, sosyal medyanın hızı, kolaylığı derken bloglar boşlandı biraz ama yavaş yavaş geri dönüşler başladı. Blog emek istiyor ama onun keyfi de hiçbirinde yok değil mi? Güzel bir post, dileklerinize yürekten katılıyorum ve koltuklarınızı güle güle kullanın diyorum, sevgiler...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. blog yazmak zaman içinde tutkuya dönüşüyor... ig, face gibi popüler alanlar hiç bir zaman yerini tutamaz...
      ayrı kalınca özlemek de güzel... daha bir sıkı sarılmak istiyor insan... güzel dileklerin için çok teşekkürler...

      Sil
  2. Fotoğraflarını gördüm, içim açıldı, sesini duydum, yüzüm güldü..Artık özletme kendini, haydi..

    YanıtlaSil
  3. Cıvıl cıvıl harika görünüyor.. Güle güle kullanın..

    YanıtlaSil
  4. Yüzüme gülücük kondurdun sabah sabah, alıp mutlu mutlu gidiyorum şimdilik ama sadece şimdilik.. hepinizi çok özlediğimi her gün tekrar ederek...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. zaman özletiyor burada da tıpkı gerçek hayattaki gibi...
      bloglar çok öksüz kaldı... ne yapıp edip el atmalı...
      yüzünden gülücük eksik olmasın fiammacım...

      Sil