hello june!

Sanki dondurması düşmüş, külahı elimde kalmış gibi...
Uçtu gitti bahar mevsimi...

Ben artık zamanın hızına yetişemiyorum. Kendime ve işlerime ayırdığım zamanı ne kadar ölçülü ve planlı kullanmaya çalışsam da bu hızın beni gerçek yaşamdan alıkoymasına engel olamıyorum.

Haziranı karşılamak için daha fazla geç kalmadan bu postu hazırlayıp yayınlarsam benden mutlusu yok bu sabah... Çünkü çok şeye zaman yetiştiremediğim ve eksikliğini hissettiğim gibi bunu yapamamış olmanın eksikliğini de hissetmek istemiyorum. O eksiklik gün gelip burukluğa bırakıyor yerini... Sanki dondurması düşmüş külahı elinde kalmış gibi!

İnsanın meşguliyetleri aydınlığı olduğu kadar karanlığı da aynı zamanda... Ne kadar meşgulsen seni o kadar içine çekmesi olası...

Diliyorum ki bu yaz  çözümlerimin yazı olsun... daha dingin, daha sakin yaşansın...

Hoş gelsin Haziran...
Hoş gelsin yaz!