12 Haziran 2013 Çarşamba

dağ kekikli günler...

Bu postu Assos gezimizde toplayıp kuruttuğum mis kokulu dağ kekiğinin hakkını vermek amacıyla hazırlıyorum.Tam mevsiminde dalından koparıp mutfağıma dek getirebilmiş olmayı büyük şans olarak gördüğümü belirtmeliyim, öncelikle....

Kuruttum, istifledim ve zevkle tüketiyorum.

Hemen hemen her sabah sallama çayım var mesela...

Sallama adını verdiğim bu çayı kekik yapraklarının kurutulup ufalanmış hali ile değil, tomurcuklu halinin dal dal kurutulmuşu ile hazırlıyorum. Zira kekik toplarken yapraklı dalların yanı sıra, çiçek açmaya yakın tomurcuklu dallardan toplamaya da özen göstermiştim.... (fotoğraftaki en dostun elleri... o da kendi kekiğini toplamıştı aynı yöntemle...).

Aşağıdaki mis kokulu dağ kekikli çayı keyifle içmeyi hayal ederek... :)

Tomurcuklu dalları yanızca sallama çayımda değil, demlenmeye bıraktığım (bu fiili doğru mu kullandım bilmiyorum, "yıllanmak" da olmadı... sahi bir yağın aromalarla zenginleştirilip bekletilmesine ne demeli?) zeytinyağlarım için de kullandım.... yapraklı dallar ile birlikte...
Soldaki Ayvalık'tan getirilmiş, bir pazarcıdan satın aldığım sızma zeytinyağı... Sağdaki sızmayı  ise Assos gezimizde almıştım...

Assos yağı ilk günlerde böyle puslu iken... bir kaç gün sonra durulmuş olduğunu fark ettim...
Kekik aromalı zeytinyağlarım 1 ay kadar bekledikten sonra kahvaltı tabaklarında ve salatalarda afiyetle kullanılabilecek lezzete erişecekler... Şimdilik uykudalar...

Yapraklı dalları ise yemeklerde kullanmak amacıyla kuruttum... Kuruttuklarımı dallarından sıyırıp elimle ufaladım... Rondo kullanmayı tercih etmedim, parçalar iri olsun istedim.

Et ve sebze yemekleri başta olmak üzere... sofrada sık sık, keyifle tüketiyoruz.

Çünkü kekiğin pek çok yararı var.... (bakınız google)

Tüm bu yararlarına ilave, dağ kekiğinin ise doğal bir antibiyotik olduğu bilim insanlarınca ispatlanmış.

Bu postu bitirirken biraz kekik yolluyorum size... kokusunu derin derin içinize çekin... İyi gelsin!

10 yorum:

  1. Oh biraz içim açildi, mis gibi, yaglarin görüntüsü bile istah kabartiyor, keyifle, afiyetle tüketin...

    YanıtlaSil
  2. Ohhh mis gibi,kokusu burnuma geldi vallaha.Memlekete gidince bol bol koklamalıyım bende.Yağın içine hiç koymamıştım deneyeceğim,teşekkürler.

    YanıtlaSil
  3. blogunuzu takip ediyorum, çok güzel işlere imza atıyorsunuz, bizde kısmetse 15'inde lapsekiye gelip iki hafta kalacağız, ne güzel işler ki yakından görmeyi oturup sohbet etmeyi ne çok isterim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. pazar hariç kapalı çarşı'dayım...beklerim. :)

      Sil
  4. ah güzel ülkem... ne kokar o kekik şimdi

    YanıtlaSil
  5. Siz anlattıkça kokusu burnuma geldi, kurutulmuş yaprakları ufaladıktan sonra insanın elleri bile ne güzel kokar :) Sevgiler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. bir süre ellerimi yıkamadım... kokladım kokladım ben de... :)

      Sil
  6. gerçekten böyle bir fırsata sahip olmak şans..sevgiler

    YanıtlaSil
  7. Yağ şişelerinin görüntüsüne bayıldım :)

    YanıtlaSil