12 Mayıs 2013 Pazar

Kömür Limanı - mayıs 2013

Kömür Limanı'nın papatya mevsimi geldi ve bu güzellikten nasiplenmek üzere bugün Kömür Limanı'ndaydık yine... Blogumun daimi takipçileri daha önceki paylaşımlarımdan Kömür Limanı'na papatyaların ne çok yakıştığını biliyorlardır. Bilmeyenler geçen yılın postuna şuradan bakabilirler.

İşte o "cennetten bir köşe" misali güzelim vadinin kuşbakışı görünüşü... ve bizim her gidişte durup göz kiramızı aldığımız seyir terasımız.

Bugün rüzgar da yoktu... Güneş yakıp kavurmuyordu da... E yeterince vakit de vardı... Uzuuun süre oturup seyrettik... 

Yol üzerindeki papatyaları, aralarına serpiştirilmiş kankırmızı gelincikleri, sarı ve lila tonlarındaki kır çiçeklerini tüm gerçeklikleriyle görebilseydiniz keşke... Fondaki kuş cıvıltılarını duyabilseydiniz... Biliyorum fotoğraflar kifayetsiz... Keşke... keşke tüm güzelliği her bir zerresi ile yansıtabilsem burada... keşke!

Doğayla başbaşa olmanın insan ruhu için onarıcı ve iyileştirici rolü var. 
Bunu bugün bir kez daha teyit ettim.

Beynim doluyken epeyce... günün anlam ve önemi itibariyle hüzün gelip yakama ilişivermişken... kendiliğinden gelen bir dolum ile ruhum adeta birden bire genişledi ve hafifledi... Belki bunda çiçek-böceği, otu-toprağı, yeşili-maviyi, kırı-bayırı  seviyor olmamın da etkisi var.

Büyülenmiş gibi seyreylerken etrafı ben... Yeni efsunlar kardım kendime... Biri çok sevdiğim sepetime kır çiçekleri toplamaktı belki... Papatyalar... illa ki o papatyalar... öyle cezbedici... öyle kışkırtıcı idi ki!




Ah o adını bilmediğim ve bu eksikliği kendi içimde ayıp saydığım sapsarı floraların "bizi de gör, biz de buradayız" babında süzüm süzüm duruşları...

Uzun bir vazoya aynı boyda dizdikten sonra karşısına geçip seyreylediğini düşlemek efsunun bir diğeri belki...

Bu büyülenme anlarında kocacık tılsım görevi gördü neyse ki. Orada... o güzelliğin içinde kaybetmişken kendimi...  "hadi otomobile biniyoruz", "hadi aşağıya inelim" nidalarıyla kendime getiriyordu beni. :)

Aşağısı da papatya cennetiydi tabii ki.
O büyü bitmedi... burada da devam etti.


Limanın müdavimleri yavaş yavaş gelmeye başlamışlardı.
Dalanlar, yüzenler, güneşlenenler bu doğal plaja renk katmıştı.



Ve ben...
Bir sepet dolusu kır çiçeğimle...
(Şükürler olsun ki, ruhu tazelenmiş ve içi ferahlamışken
Acılarını sağaltıp, sahip olduklarına bir kez daha şükretmeyi anımsamışken)
Evimin yolunu tuttum.
Gömerek karanlığı en derinime...




14 yorum:

  1. Hersey oyle guzel ki size imreniyorum..cicekler ,manzara harika. o cicek dolu sepeti istiyorumm :)Deniz olan askim konusunda bisey demek istemiyorum agalayabilirim cok ozledim cunku..

    YanıtlaSil
  2. ohh şükürler olsun:) canımın sıkkındı bir nebze ferahladım:)

    YanıtlaSil
  3. rusyena...o kadar guzel dile getirmisinki
    icindekilerii.......
    papatyalarrr,gelinciklerr
    bir tutkudurrr...bu
    yasanmisliklari icinde saklarrr
    seni seviyorumm

    YanıtlaSil
  4. çok huzurlu ...resimler ,kaç kere baktım,bugün izmir*de yine yağmur ,ama soğuk değil hava,romantik takılmak için süper.

    YanıtlaSil
  5. Ruşen hanım o kadar güzel fotoğraflamış ve anlatmışsınız ki... bir an yaşadım sanki o güzellikleri.... sarı flora da beni çocukluğuma götürdü. en çok sevdiğim çiçeklerden biridir. "Katır Tırnağı" idi ismi hafızam beni yanıltmıyorsa....
    Sevgiler......

    YanıtlaSil
  6. Manzara, gelincikler, papatyalar hepsi çok güzel.Paylaşım için teşekkürler.

    YanıtlaSil
  7. süper her şey süper.. sepetiniz manzara her şey

    YanıtlaSil
  8. PAPATYALARIN ARASINDA OLMAK ÇOK GÜZEL...KOKULARI İNSANI RAHATLATIYOR ...ORALARDA YANINIZDA OLMAK VARDI BAHARIN GÜLEN YÜZÜ ÇOK GÜZEL TEŞEKKÜRLER BİZLERE GELİNÇİK ÇİCEKLERİNİN GÜZELLİĞİNİ YANSITTIN...SEVGİLERİMLE

    YanıtlaSil
  9. Merhaba,
    Blogunuzla yeni tanıştım. Fotoğraflar kadar yazım diliniz ne kadar rahatlatıcı ve huzur verici. Sizinle birlikte gezdim, papatyaları topladım, gelincikleri seyrettim sanki... Bana da beklerim. Sevgilerle...

    YanıtlaSil
  10. Merhaba geçen yıl bir derenin yanından geçerek kömür limanına gitmişsiniz acaba orası neresi ?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. merhaba, fındıklı köyüne varmadan çok çok önce...
      gelibolu'dan fındıklı köyü yoluna saptığınızda gözlerinizle sağ tarafı takip edin... meyve ağaçlarının olduğu bahçeleri geçince biraz daha ileride sağda...
      derenin sol tarafında tuğladan yapılmış minik bir ev var... önünde küçük bir bahçesi...üst yoldan (fındıklı köyü yolu) geçerken görebilirsiniz...

      Sil
  11. Merhaba çok güzel bir yer paylaşmışsınız sarı çiçeklere gelince ben İsimlerini ''Katır Tırnağı'' olarak biliyorum Selam ve Sevgiler

    YanıtlaSil
  12. Bu sarı çiçekleri katırtırnağı olarak biliyorum ben. Vaktiyle öyle öğrenmişiz. :) Çok güzel, hoş bir kokuları var.

    YanıtlaSil