30 Eylül 2012 Pazar

eylül biterken

Beklediğimden daha sıcaktı eylül... daha yoğun... daha hızlıydı...
Sanki çarçabuk tüketip paketin sonunu bulduğum kremalı bisküvi gibi... ki kreması sıyrılıp bir kenara alınmış.... -mecburiyetten-.
Yine de katlar arasında kalmış krema kalıntısıyla idare etmek belli bir hazzı getirdi kendiliğinden...
Hani yarının ekimin ilk günü olacağını bilmekle yeni aya soğuk günleri biçmiyor olsam, bu yarım haz devam edip gidecek gibi geliyor bana...

Güzeldi eylül...
Bunu tüm kalbimle söyleyebiliyorum.
İstanbul zorunluluğumu -sil baştan yaşamak pahasına- azat etmiş ve gidişatı bilinmezliğe terk etmiş olsam da...

Harp okullarında verilen eğitimin bazı yanlış öğretileriyle mesleklerini icra eden subaylar bir de doktor olup insan üzerindeki  tüm yetkiyi ve erki ellerinde bulundurunca o meslek çoğu zaman süper egoların etkisi altında icra ediliyor ve icracı kişi duyarlı ve de insancıl misyonunu tam olarak yerine getiremiyor. 25 yıllık tecrübe!

Bir süredir pabucumun tekini alıkoymakta ısrar eden GATA yı azat ettim yaşamımdan... Bir avuç generali mutlu etme önceliği ile yaşamına devam edebilir! Ben sol kaburgasının içinde altından yürek taşıyan doktorlar istiyorum! ki üstünde kuş kanadı, yalnızca insan için çırpınan...

Evet güzeldi eylül!
İşime çoğu zaman saatlerce başımı kaldırmadan gömülmüş ve "aaaa ne çabuk akşam oldu" sözünü çok sık tekrarlamış olsam da...

Çok çalıştım... karşılığını da aldım.
Açılıştan bu yana en yüksek ciroyu bu ay yapmışım... Şükürler olsun!..
Buraya da not olsun... unuturum ben...
28 ağustosun da en yüksek ciro günüm olduğunu düşeyim yanı sıra... o da bulunsun.
 -Sık sık diyorum ya bi nevi almanak bu blog...

Güzeldi eylül...
6 günün yoruculuğuna inat, yaz tadında çok keyifli çok huzurlu Pazarlarım oldu. Bir çok yerde havalar epeyce bir serinlemiş, kış kapıdan girmişken...

Yapılamayan uzun soluklu tatilleri ise büyük bir kabullenmişlikle hayal depomda stokluyorum.

Ama bir gün var ki, -onu da not düşeyim-... Çarşısını alt üst ederek, tuhafiyelerinde saatlerimi kaybederek, en dostla sohbetin dibine vurarak, üstüne çok eski bir ortak arkadaşla tesadüfen karşılaşıp keyifli bir saat geçirerek tadını doya doya çıkardığım bir Çanakkale kaçamağım da var.
Daha ne olsun!

Evet güzeldi eylül!
En kötü günler böyle olsun!


Herkese mutlu Pazarlar!

2 yorum:

  1. Evet güzeldi eylül!
    En kötü günler böyle olsun!

    YanıtlaSil
  2. Hastaneden kurtulmana sevimdim canım.Emeklerinin karşılığını almana da mutlu oldum.Keşke Çanakkaleye geldiğinde görüşmek isterdim.Bir dahakine inşallah.Sevgiler..

    YanıtlaSil