Bugün Saroz'un Dirikköy sahilinde idik. TSK tarafından etrafı çevrilmiş küçük bir plajdı bulunduğumuz yer. Bir kaç soyunma kabini, bir kaç duş, tuvaletler ve piknik yapmak isteyenler için bir kaç masa ve bir kaç ayaklı mangaldan ibaret mütevazı bir tesis burası. Ha bir de orduya ait bir araç, su gibi elzem ihtiyaçları satmak üzere mini büfe vazifesi görüyor. O kadar.
Kumu incecik... yumuşacık... Denizi ise öyle sığ ki metrelerce gidiyorsun hala dizlerinden aşağıda... 200 metreyi aştığımda hala bel hizama geliyordu. Anlayacağınız yüzme safhasına geçebilmek için denizin içinde epeyce bir yol almak gerekiyor. Yol boyunca atlamak ise çok tehlikeli, kuma saplanıp kalmak kaçınılmaz. Yürümekten sıkılmayıp derinlere ulaşıldığı an yüzmek de atlamak da pek mümkün... ve pek keyifli.
Son kavurucu sıcaklardan olmalı... su epeyce bir ısınmıştı. Saroz soğuktur çoğu zaman, hatta en son Ihlamurlar Altında Sitesi sahilinde girdiğimde çivi gibiydi resmen.... Bugün kumun yumuşaklığı, denizin sıcaklığı çok hoşuma gitti, çok.
Bol bol yüzdük.
Güneşlendik.
Plaj küçük ve olanakları kısıtlı olmasına rağmen oldukça kalabalıktı. Fotoğrafların çoğunu -insanları rahatsız etmemek adına- akşam, el ayak çekilmeye başlayınca çektim. Kumlardaki ayak izlerinden kalabalığı tahmin edebilirsiniz sanırım.
Kumsalın arka tarafı piknik masalarına ayrılmıştı. Ulu çınarlar ve çamlarla kaplıydı bu alan.
Deniz ve güneş banyosu keyfimize piknik keyfini de ekledik. Taşınabilir barbekü ve piknik malzemelerimizle tam tekmildik yine. :)
Yalnız son piknik aktivitemizde kırılan piknik masamızın yerine yenisini alamadık henüz. 13 yıl önce Ağrı gibi kar'ı eksik olmayan bir yerde bulup aldığım piknik masasının aynısını batıda, deniz ve piknik aktivitelerinin bol yaşandığı bir yerde bulamıyorum. İnternette şöyle bir tarama yaptım henüz rastlayamadım. Bulunca benzerini almak niyetim. Masaların boşalmasını beklemek zorunda kaldık çünkü. Şansımıza ilk boşalan masa da boşaltan kişiler tarafından ilk bize teklif edildi. Yoksa daha çok beklememiz gerekecekti.
Bu sahili sevdik biz.
Bu yaz yine geliriz.
ohhh ne kadar güzel vallahi imrendim bende saroz'u, gelibolu'yu ve kabatepe'yi pek severim son 2 yıldır oralara gelmek kısmet olmadı umarım yakın zamanda gelebilirim özellikle saroz denizi muhteşem. oğlumunda favorisi kabatepe teyzemin gelibolu'nu az geçince evi var kerem sitesinde onların sayesinde oraların hayranı olduk özelliklle gelibolu pazarı ve peynirleri çok güzel burada aynı lezzette değiller . sitenin yanındaki tarladan domates,biber toplamak benim gibi doğayı seven şehir çocuğu için paha biçilemez allerjik bünyem var ama olsun hem kaşınır hem toplarım o canııım domatesçikleri sefanız olsun oh ohhh daha çok gidip yüzün ve yayınlayın ki bizimde deniz hasretimiz dinsin.. çocukken istanbul'un her yerinden denize girerdik yaa şimdi heryeri öldürdüler.. her tarafın deniz olması ve bizim sadece karşıdan bakmamız korkunç... bak ama elleme, elle ama tadına bakma. benim gibi deniz insanına çoook büyük eziyet. neyse çenem düştü. bütün gezilerinizi yayınlamanızı diliyorum sefanız olsun oh ohhh ohhhhh:))
YanıtlaSilbloglar ne kadar zaman yaşarlar bilemiyorum ama gelibolu daki hemen hemen her yerde denize girilebiliyor olmasını ve bu doğal dokunun henüz çok fazla bozulmamış olduğunu tarihe not düşmekten mutluluk duyuyorum.... ancak -uzun vadede de olsa- gelecekte istanbul la aynı kaderi paylaşma olasılığı içime dert oluyor çoğu zaman... dilerim teknolojiyi bir de bu kayıplara yönlendirirler iyice bi...
Silbi gün de kabatepe ye gitmeli... denizi çok güzel gerçekten... o gün sizi de anacağım mutlaka...
gelibolu ya yolunuz düştüğünde görüşebilmek dileğiyle... sevgiler.
umarım oraların kaderi de istanbul gibi olmaz... şu medeniyet denen canavar bütün doğayı katlediyor. tamam teknoloji ve medeniyet olsun ama birazda yaşadığımız dünyayı koruyarak bunları geliştirsek sadece bugünü değilde ileriyi düşünsek ne güzel olur.. bizi anmayı unutmayın... gelebilirsem görüşmekten mutluluk duyarım.sevgiler...
SilÇANAKKALE DE YAŞIYORSUNUZ SANIRIM ORALARI ÇOK MERAK EDİYORUM ÇOK GÜZEL YERLER ÖZELLİKLE ASOS VE BEHRAMKALEYİ ÇOK MERAK EDİYORUM BLOGUNUZ TAKİBİMDE BENDE BEKLERİM SEVGİLER
YanıtlaSilöyle güzel anlattınki içim açıldı..
YanıtlaSil