Hiç bir şey göremediğinde...
Hiç bir şekilde etkilenmiyorsun.
Biri "bana yaşam dersi verir misin" dese, ilk aklıma gelecek madde bu olurdu: İnsanlardan hiç bir şey bekleme!
Çekirgelere benzer bazı insanlar... Toplu halde üşüşür... toplu halde kalkarlar... Gittiklerindeyse talan kalır arkalarında...
Eğer ki sen...
Değilsen bu sürüden... İnsanların toplanıp başına üşüşmelerinden kork! Bir gün yine toplanacak ve terk edip gideceklerdir. Arkada koskoca bir talan bırakarak.
Göremediğin yakınlık senin talan edilmemiş coğrafyandır! Düşün... ve sevin!
Böylelikle gerçek yakınlıkların ayırdına varmış olacaksın....
Ki insan ruhunun asıl ihtiyacı da bu zaten!
Senin bu yazdıklarının adına olgunluk deniyor sanırım Ruşyenacığım:)) Etkilenmemek değil belki tam adı ama artık seni üzemeyecek kadar olgun karşılamak, belki dudağını bükmeyecek kadar büyümek, ne bileyim işte sen çok güzel yazmışsın benimde içimden geldi bunları yazmak:))
YanıtlaSiletkilenmekten kastım sarsıntıya varan boyut aslında...aynen dediğin gibi fiammacım, seni üzüp mahvedebilecek şeyler hiçliğe mahkum olabiliyor bir anda... olmak bu... olgunlaşmak.
Silgüzel bir söz vardı ya da can yücelin bir şiiri miydi. İnsanlardan bir şey bekleme, zaten karşılaşmayınca beklediklerini üzülmezsin diye. çok doğru bir tespit...
YanıtlaSilkesinlikle...
SilBiliyor musun?blog da olsa vefalı blogerlar var dönüp dolaşıp ilk blog dünyasına ısıtan dostlarını da unutmayabiliyor(örneğin ben..;) nasılda pay çıkardım yazıdan kendime)
YanıtlaSilemin ol söylediğin o kadar doğru ki...şairler de çok söyler bu sözü; BEKLEMEYECEKSİN!
sanırım insanlığın ortak tespiti bu...
Silbu arada, böyle kişisel bi payı hiç hesaba katmamıştım... :)
blog camiasında da çekirge örneğine çok uygun kitlesel konuş ve uçuşlar var... içten ve dostça yaklaşanlar da var... bunları ayırt ediyor olmak harika..
Insanlardan hicbirsey beklememek yasadikca,olgunlastikca belki olmadik zamanda olmadik birinden kazik yiyince insanin bakis acisini degistirmesi sanirim.Ben hala tam anlamiyla o olgunluga eremesem de zamanla bu duygular olusuyor.Yazdiklariniz hosuma gitti aksam aksam :)
YanıtlaSilSevgiler.
belli bir zaman ve tecrübe gerektirdiği kesin... yaşadıkça ve gördükçe farkına varıyor insan... önemli ola bu sürenin mümkün olduğunca az can yakması.
YanıtlaSilbenden de sevgiler.
ben 43 yaşında öğrendim bu gerçekleri,bak benim en son yazımı 'biz akrabayız',tam ne yaşadığını bilmiyorum ,ama şu bir gerçek ki kendimden başka artık hiç kimseye güvenmiyorum,ben güçlüysem ailem de ayakta kalır.
YanıtlaSilbenim de güven duygum fazlasıyla örselenmiş durumda Mazescim...İnsanların çoğunun kötü olduğuna inancım tam... ama biliyorum ki iyiler de var... kötü kapsamına dahil olanları ise hayatından derhal çıkarıp sonra da her fırsatta yok saymak en doğrusu... kötü kötüdür!
Silİnsanlardan birşey bekleme derken bile belli ki size bu yazıyı yazdıran bir kırgınlık var Ruşen hanım.İnşallah çok uzun sürmez.Ben de hayatımı her alanda sadeleştirdim diyebilirim,hem maddi konularda hem de manevi konularda daha sadeyim,daha stressiz arkadaş ilişkileri yürütüyorum,kopup gitmesine müsade ediyorum ve evet tabiki çok daha huzurluyum,sevgiler...
YanıtlaSilbenim de kırgınlıklarım ve hatta kızgınlıklarım var minikcim... her şeye rağmen hafifleşmeyi başarabiliyorum neyse ki... yaşamak öğrenmekten ibaret.
SilKötülerlede karşılaşmadan insan iyinin kıymetini bilemezdi herhalde.Şu zaman da güvenecek insan bulmak oldukça zor.Onun için iyi dostluklara sahip çıkmak korumak gerekiyor.Kötülerinde iyi olduğu bir dünya hayal etmek tam bir hayalperestlik galiba..
YanıtlaSilaynen dediğin gibi canancım...
Siliyiler de olmasa dünya tam bir cehennem olurdu.
çok etkilendim yazınızdan. ancak ben hala talan edilmemeyi öğrenemedim. her defasında tekrar tekrar. buna benim izin verdiğimse bir gerçek.
YanıtlaSilyaş almak gardını daha kolay almayı da getiriyor... sanırım ilacı zaman... :)
Sil