Yılların alışkanlığı olarak her sabah 6.30 larda, 7.00 lerde kalkan ben, biyolojik saatimi bir süredir daha da bir geriye çekmiş bulunmaktayım. Saat 5.00 -5.30 gibi zınk diye açılıveriyor gözlerim, bir daha kapanmıyor ve söylemesi ayıp kargalar dahi henüz botlarını giymeden güne merhaba diyorum. Allahtan, eşimde ve (sanırım genetik, bu huy babanın aynısı :) ) kızımda olan ve de en az yarım ya da bir saat süren o sabah mahmurluğu bana hiç uğramıyor... günlük yaşamın içine daha o anda dahil olabiliyorum.
Bu sabah da 5.00 de kalkıp yemeklerimi ve çorbamı yapınca... güneşin ilk ışıkları ile sıcacık çorbamı içmeye çoktan başlamış oldum. Doğrusu bu halimden hiç şikayetçi değilim... Zinde olmayı seviyorum... gün boyu atom karınca olmayı da... :) Ama hani Pazar sabahları bir iki saatcik de olsa uyumanın keyifini sürmeyi çok isterdim.
Şu anda saat 10.25... Bir çok kişi uykusundan yeni yeni uyanıyordur büyük olasılıkla. Ben işimin başına çoktan geçtim. Yeni doğacak bir bebişe içinde huzurla uyuyabileceği büyük bir sepet kaplıyor ve süslüyorum... her şey doğaçlama... içimden nasıl gelirse... ama henüz bitmedi... bitince paylaşırım.
Güne yeni katılan herkese günaydın! :)
erken kalkan erken yol alır diye boşu boşuna dememişler :))
YanıtlaSilbu arada peçetene bayıldım hatta duble bayıldım :))
peçete ikeadan... farklı desen ve renkte olanları da var. :)
Silben de erken kalkanlardanım,günü dolu dolu yaşamak beni mutlu ediyor.işler erkenden bitiyor koca gün sana kalıyor.çorbanda pek güzel görünüyor afiyetler olsun.bir de senin şu resim çekmelerine bayılıyorum harikasın....
YanıtlaSilteşekkür ederim. :)
Silaynı tepsi ve peçetelerden bende de var acaip sevimliler :) blogunuz da çok hoş.
YanıtlaSilbanada bekelrim =)
http://rainbowgatherer.blogspot.com
teşekkürler. :)
YanıtlaSil