Postlarıma yazılan yorumlara cevap verirken de yine ancak tek tek ad ve url yazdıktan sonra yorum bırakabiliyorum. Yetmiyor, bir de gidip kumanda panelinin yorum bölümünden aktive ediyorum. :( Anlayan, çözen varsa aydınlatırsa çok sevinirim. Browser ayarlarımı ve blogger ayarlarımı defalarca gözden geçirip bir takım değişiklikler yapmayı denesem de maalesef bu problemi çözümleyemedim. Girizgahı burada noktalayıp içaçıcı bir fotoğraf koyayım da şu bunaltılı havayı hemen bertaraf edeyim. :)
Mayısla birlikte her yer rengarenk. Yeşilin, kırmızının en doygun, en canlı tonları... Aralardan göz kırpan pembeler, eflatunlar, sarılar, maviler... Böyle zamanlarda yeryüzü panoramik bir tabloya dönüşüyor ve güzel olan da şu ki; ben de o tablonun içinde, o tablonun bir parçası oluveriyorum. Üstelik bu tablonun bir de ayrıcalığı var... fonda cıvıl cıvıl kuş sesleri...
Kuş demişken, örgü kategorimi şöyle bir geçmişe dönük taradım ve gördüm ki baykuşlu kırlentlerimi hiç paylaşmamışım ben. Ne çok severek örmüştüm ve ne çok severek kullanıyorum oysa. 18.Temmuz.2016 da başlamışım ilk baykuşu yapmaya.
Mavi ile başladığımın bitişi böyle olmuş.
Kırlentlerimi koltuk kumaşlarımla aynı diktirmiştim. Koltukları da sık siliyorum ama özellikle pembe kırlentlerin rengi yıkandıkça daha da açıldı. Daha da yıpranmasınlar diye iki yıldan beri yalnızca yazın kullanıyorum, geçenlerde içlerini de yıkadım, iç yastığın kumaşı çekince kılıflar üstünde bol kaldı. Şimdilik çok yakınlarımızın dışında misafir olarak pek gelen giden yok ama ilk fırsatta içlerine daha dolgun içlikler hazırlamalıyım.
Ramazanda her yerinden altınrengi fışkıran salonum özüne döndü ve yine pembelerine, mavilerine kavuştu. Yetinmedim... madem bahar, tırnak sticker larımla mumlarımı da çiçekledim. Çiçekli hallerini çok sevdim.
Renkli ve çiçekli şeylerin mutluluk verici bir rolleri var. Etrafımda ne çok renkli, çiçekli şey var ise içim de o denli neşeli ve cıvıl cıvıl vesselam.
Kek fotoğrafım bayramdan kalma... Misafirlere çikolata ve kahve hazırlığı dışında bayram tatlısı yapmadım, yerine küçük ebatta çikolatalı bu keki yaptım (ramazanda da yapmayınca hayli ağır bastı), yanına da ıspanaklı börek. Zaten pek fazla kişi gelmedi, gelenler de o saate dek yedikleri tatlılardan baygınlık geçirmek üzere oldukları için böylesi bir alternatiften mutlu kaldılar. Artık yaşlanıyoruz. Gönül neler istiyor da bedenin ve metabolizmanın da kapasitesi belli azizim! :)
Bir kaç yıllık uzunca bir aradan sonra Bigalı Kalemizin restorasyonu bitti ve ziyarete açıldı. Hem yeni halini görmek hem de müze kartlarımızı yenilemek amacıyla bir öğleden sonramızı oraya ayırdık. Eski hali yıkıntı ve otların, ağaçların istilasına terkedilmiş iken, olmayan şeylerin bile aslına uygun şekilde yeniden yapıldığı güzel bir mekanla karşılaştık. Mevsim itibariyle bahar çiçekleri de ayrı bir hava katmış, tarihi açıdan hüzünlü bir mekan olsa da insanın içini mutlandıran ve hatta gururlandıran da bir atmosferi vardı. Dedelerimizin kullandığı eşyaları, silahları ve onları onarmak için ellerindeki basit aletleri görmek beni fazlasıyla duygulandırdı. Boylu boyunca bir duvara dedelerimizin iş yaparken, nöbet tutarken hallerini siluet olarak hareketli biçimde yansıtmışlar, fonda da konuşmaları ve yaptıkları işlerden çıkan sesler var... En çok etkilendiğim şeylerden biri de bu görüntü oldu. Dönemin ruhunu olduğu gibi aksettirmişler... Sanki o dedeler hiç ölmemiş de hala oradalarmış gibi... (Dede diyorum ama çoğu o zamanlar gencecikti.) Ah! Bir de o dönemde kullanılan çeşit çeşit, model model gaz lambaları vardı. Çok bayıldığım şeylerden biri de onlar oldu. Fener, lamba ne çok seviyorum. Hadi bu postun son fotoğrafları da Bigalı Kalesi'nden olsun... Bu güzel vatanı savunmak için gözlerini kırpmadan toprağa düşen tüm şehitlerimizin ruhları şad olsun.
Bu fotoğraf da aynı zamanda kişisel tarihime not olsun. Martın ilk haftası kestirdiğim saçlarım bu kadar uzamışken üç gün önce gittim yeniden kestirdim, uçlarındaki açık kahve renkler de gitti. Şimdi yalnızca önde bir tutam açık kahve var, geri kalan her yer artık gri... İsmimi değiştirip Gümüş Teyze mi yapsam, ben bu gümüş halimi pek sevdim. :)
Yeni bir postta görüşünceye dek herkese sağlıklı, huzurlu günler... Kulağınıza bişey fısıldamak ve unuttuysanız hatırlatmak istiyorum... Hayat geçiyor, kuşlar uçuyor...
Bazıları da bir duvara konup hayatı dışarıdan seyrediyor. Siz öyle olmayın, olabildiğince içine dalın. (Fotoğrafları Bigalı ile bitirecektim. Dayanamadım bu kargacık burgacıkı da paylaştım. İsmi de çok yakışmadı mı? :) )
Baykuşlu kılıfları çok tatlı olmuştular.
YanıtlaSilTeşekkür ederim.
SilNe güzel kırlent, kale, kek ve doğa. Sevgiler.
YanıtlaSilÇok teşekkürler, benden de çok çok sevgiler...
SilKılıflar çok şirin ya, elinize sağlık. :)
YanıtlaSilSalondaki renklerin uyumu da harika. Ben böyle uyduramam o yüzden benim salon beyaz ağırlıklı ve sade. En çok romanlar ve kpss kitapları yer kaplıyor. :)
Sondaki kuş ne şirin, çok severim kuşları.
Yorumlarda hep sıkıntı çıkıyor ya, bir düzelseydi.
Çok teşekkürler Duygucum... KPSS de başarılar diliyor, sevgilerimi gönderiyorum. Dün yorumlara cevap bırakamıyordum, captchacık kabul etmiyordu bir türlü... Bugün keyfi gelmiş, gidiyorlar neyse ki... İnsanın kendi blogundaki yorumlara cevap bırakamaması ne acıymış. Onu da yaşadım. :)
SilAma en güzel şey senin varlığın..ve o şahane hayat dolu ayakkabıların :)
YanıtlaSilÇok kalp çok sevgiler.
Çok teşekkür ederim Sevgicim... Benden de çok çok sevgiler...
SilKırlentler güzel ama mumlara bayıldım. Yeni saçını güle güle kullan.
YanıtlaSilTeşekkürler Özlemcim.
SilSorry to hear you are having problems with the comments. Maybe try blogger's help/support page. They are very efficient and helpful. As for the little owls - they are gorgeous!! Love how you have decorated your room!
YanıtlaSilben işe güce dalıp buraları ihmal etmiştim. öyle amam aman teknik bilgiye sahip olmadığım için böylesi sorunlarla karşılaşmamayı diliyorum kendi adıma. saçlar benim için büyük sürpriz oldu. bukle bukle kahverengilerin içindeki fiyonk tokalar ile zihnimdesin ama insan oğlu neye alışmıyor ki . sevgiyle kal
YanıtlaSilben saç meraklısı olarak ah o saçlara nasıl kıydınız diyorum. Hülya
YanıtlaSilMerhabalar, Beni deep yönlendirdi. Bu konu hakkında bana dönüş yaparsanız yardımcı olurum. Bloğumdan anlık ulaşabilirsiniz. Gitmeden önce bloğunuz http üzerinden açılıyor. Güvenli bağlantı kapalı sanırım. HTTPS şeklinde bu değişikliği yapın. Yine bana dönüş yaparsanız size adım adım anlatabilirim. Bunun dışında tarayıcı çerezlerini sıfırlayın ve tekrar hesabınıza giriş yaparak bir blogda sayfa yenileme olarak CTRL+F5 yapın bu tekrardan sayfayı ve çerezleri otomatik yükleyecektir.
YanıtlaSilBu arada blog adresim değişti. Profilime gelip tekrardan takibe almayı unutma :)
Silhadi düzelmiştir işallah blog sorunlarıın :)
YanıtlaSilKendi bloguma dahi yorum bırakamadım. Cevap veremediğim tüm yorumlara ara ara bloga gelip yorum bırakmayı denedim yine bırakamadım, blog beyinin bloguna gidip takibe aldım ama bloguna yine yorum bırakamadım. Baştan beri hiç sorunsuz yorum bırakabildiğim üç-dört blog var, onlarda bu süreçte de hiç sıkıntı yaşamadım. Çok ilginç! Tüm dileğim bu yorumumun gidebilmesi...
SilAyyy oldu bu kez!.. Bitmiş gitmiştir umarım... (endişeli yüz)
Siloleey o zaman :)
SilOlur olur inş :) Çalışmalar devam ediyor bu konuda en kısa zamanda hepsine çözüm bulacağım :)
Sil