crochet summertop / örgü bluz ve kolay brownie

34 gün aradan sonra sonunda kırlara koştum. Detayları burada bulabilirsiniz. Sabreden derviş muradına erermiş misali, hayli sevinçli, bol ganimetli bir gün oldu. Şu izole günlerime ilaç gibi geldi şükürler olsun!

En sevdiğim manzarayı da doya doya seyrettim. Bu dopingle nice izole günü evimde sabırla geçirebilirim.

Evde de sıkılmıyorum zaten. Yapacak edecek bir şeyler mutlaka buluyorum. Ve hatta bazı günler -bunca geniş zamanım olmasına rağmen- daha yapacağım şeyler vardı, gün ne çabuk bitti sözleriyle günü bitiriyorum.

Şişle yaptığım örgüler aheste ilerlerken kendiliğinden ortaya çıkan bir istekle araya tığ işi örgü aldım. Beyaz bir iple örgüm "hanım dilendi, bey beğendi" (grannysquare) formunda ilerlerken henüz ne yapacağıma karar vermemiştim. Sonra aklıma yazlık bir bluz yapma fikri geldi. Aynı markanın renkli iki yumağı da olunca, kareyi büyütüp kol ve yaka oyuntularını da yapınca yazlık bir bluz olma yoluna girdi böylece.

İlk parçayı arka yaptım. Yaka oyuntusu az derinlikli oldu.

İkinci parça da ön oldu, yaka oyuntusu daha derindi. Kol ve yaka oyuntularını kaybetmemek için plastik iğnelerle işaretledim. Örgüm spontane gelişse de bu bölümlerde sayıların eşit olmasına dikkat ettim.

Fotoğraflar farklı günlerde, farklı ışık açılarıyla çekildiği için kimileri çok aydınlık, kimileri daha karanlık... Renklerin tonunu anlayabilmek adına en son örgü fotoğrafımı (çiçekliğin tekerine asılmış hali) baz alabilirsiniz. İpin markasını hatırlamıyorum. Alalı 6 yıl olmuştu. Etiketleri yoktu. Muhtemelen "yarn art" olabilir.

3 yumak ipin tamamını kullandım. Etek ucuna yaptığım farbalayı bir karış veya daha fazla yapmayı düşünüyordum. 7. sırada ipler bitti. Üzerime giydiğimde sanki kardeşimin bluzunu gizlice  kaçırmış da apar topar üzerime geçirmişim gibi iğreti durdu. Aynı iplerden bulabilirsem (ki bu çok zor) etek ucunu uzatmak, aynı farbaladan kol kenarlarına da yapmak istiyorum. Bulamazsam çıtı pıtı birine hediye olur belki. :)

Son postların alışkanlığı üzerine bu postumda da çabucak yapılan, tadı da nefis mi nefis bir tarifle geldim yine. Kolay bir brownie tarifi... Geçenlerde canımın çikolata çektiğini yazmıştım. Bunu duyan kocacık -alışveriş listesine yazmamış olmama rağmen- unutmamış, gittiği alışverişte bir dolu çikolata almış, gelmiş. Hem de en sevdiğim antep fıstıklılardan. Bazıları sütlü, bazıları bitter neyse ki... Brownie fikri de o çikolata bolluğunu görünce çıktı. Tarifte malzemeler bölümüne çikolatayı fıstıksız yazdım ama ben brownie mi fıstıklı çikolatalarla yapmak durumunda kaldım. İçinde de ceviz olunca daha da nefis oldu. Hem fıstıklı, hem cevizli...

Tarifi elimden geldiğince detaylı yazmaya çalıştım. Ama bir yerde kopukluk olmuş. Eritilen çikolata ve tereyağın karışıma katıldığı aşamayı not düşmeyi unutmuşum. Sizler bilirsiniz zaten, tüm malzemenin karıştırılıp fırın kabına öyle döküldüğünü... :)

Brownie çok fazla yaptığım bir kek türü değil. Bir kaç kez yapmışımdır. Yaptıklarım içinde en lezizi bu oldu. Bana sorarsanız öyle böyle değil...

Ilık ılık servis yaptım. Dokusu zaten sünger gibi yumuşacık olmuştu. Aşırı derecede hoşuma gitti. Ölçümü kaçırmamaya dikkat ettim ama... Fırın kabımdan yukarıdaki gibi aynı büyüklükte 6 dilim çıktı. Kocacıkla üçer üçer paylaştık. Her gün birer dilim olmak üzere, brownie mizi üç günde bitirdik.

Bilim insanları şekerli ve karbonhidratlı yiyecekleri çok fazla tükettiğimizde bağışıklık sistemimizin baskılanacağı ve zayıflayacağı uyarısını yapıyorlar. Hele hele şu günlerde buna çok dikkat etmek, ölçülü ve dikkatli olmak gerek.

Brownie bitince başka tatlı yapmadım henüz. Arayı açarak, bazı günler hiç yememeye, olduğunda da azar azar yemeye özen gösteriyoruz.

Bir kaç gündür hava biraz daha ısındı. Henüz terası kullanıma açmadık ama her yıl olduğu gibi bu bahar da domates, biber, salatalık fidelerimizi diktik. Can sularını verdik.

5 saksı domates, 5 saksı sivri biber, 2 saksı da salatalığımız var şimdilik. Geçen yıldan sakladığımız atalık domates tohumlarımız yumurta kaplarında çimlenmeyi bekliyor. Yeni fidelerle teras tarlamızı büyütmeyi düşünüyoruz. Geçen yaz pazardan hiç domates-biber almadım. Bol bol verdiler.

Bu yeni bebeklerimiz de sağlıkla büyüsünler, büyüyüp güzelleşsinler, güzelleşip bol bol ürün versinler. Bizlere de sağlıkla yemek nasip olsun inşallah! Sonuca gidilen süreç, uğraşmak, beklemek, görünce sevinmek, yine beklemek... sanki dönümlerce tarladan kasa kasa ürünler hasat etmişsin gibi tek tek toplayıp avcuna biriktirdiğin güzellikleri seyretmek...  hepsi hepsi birer yaşama sevinci... O sevinç neleri seviyorsak o şeylerle gelip bulsun hepimizi! Zira insana en lazım şeylerden biri de bu!

Not: Bu posttaki örgü bluzum Frontier Dreams , Annemarie's Haakblog , Mooglyblog ve The Pruple Poncho bloglarında paylaşıldı.