İlçenin yarımadanın dar bölümüne yakın bir yerde kurulmuş olması büyük şans. Saroz'a da Marmara Denizi'ne de, hatta Eceabat yoluna uzanıp Çanakkale Boğazı'na da çok kısa sürede ulaşmak mümkün...
Geçen Pazar Saroz kıyısında geçince bu Pazarı da boğazda geçirelim istedik.Daha önce hiç sapmadığımız toprak bir yoldan bir kaç yazlığın, bi dolu tarlanın bulunduğu sessiz sakin bir kıyıya ulaştık.
Bu upuzun kıyıda en güzel ne yapılabilir peki?
Tabii ki yürüyüş... sohbet... ve her adımda hem çevreyi hem de ayak altlarımızı gözlemlemece...
Bunlarla birlikte andan keyif almaca... Bol bol fotoğraf çekmece...
Bu kıyıyı keşfetmek bizi mutlu etti doğrusu... Tipik bir balıkçı kasabasının sessiz sakin kıyısında yürüyor gibiydik.
Öyle ki bütün balıkçılar balıklarını toplamış kasabaya satmaya götürmüşler ve kıyıdaki tüm kayıklar bize kalmış. :)
Bu kıyının bir keşfi daha hoşumuza gitti...
Şöyle ki;
Gördüğünüz bütün taşların arası deniz kabuğu dolu... Üstelik istemediğiniz kadar deniz minaresi var... Bunlar bir kaçı... Bir dahakine sepetimle gelip uzun uzun toplayacağım.
Geçen hafta sepetim boş kalmıştı oysa! Bu hafta da ben almadım... Aksi tesadüfe bakın! :)
pek keyifli olmuş.. :)
YanıtlaSilİstanbulun hengamesinden bunalan birisi olarak çok özeniyorum sizin bu sessiz sakin gezintilerinize.. Son zamanlarda sıkça dile getirdiğim minik bir sahil kasabasında yaşama isteğim sanırım en çok da senin yüzünden Ruşen ablacım :)) Çok şanslısın gerçekten.. Maşallah size :))
YanıtlaSilçok özledim böyle yerlere gitmeyi :)
YanıtlaSilNe güzel yapmışsınız. Siz de çok güzelmişsiniz maşallah.
YanıtlaSil