29 Ocak 2012 Pazar

çoook uzun zaman sonra....

Bugün bahçemize uğrayabildik nihayet...
Bahçe kapısını açtığımız anda bizi derin bir ıssızlık karşıladı diyebilirim... Mevsim itibariyle dallarla birlikte yerler de çıplanınca terkedilmişlik ve yalnızlık duygusu sinmişti her köşeye...

Bizden önce biri daha bu ıssızlığı keşfetmiş olmalı ki sandalyeyi bahçenin göbeğine atmış, muhtemelen güneşli bir günde güneş banyosu yapmış. :) Bir avuç vişnesini ancak kurtarıp reçel yapabilmenin dışında; ayva ve nar yüklü dalları tam toplama sezonunda gidip bomboş bulduğumuz anda bahçemizi en az bizler kadar sahiplenen biri ya da birilerinin olduğunu çoktan fark etmiştik aslında... Sandalyeye de hiç şaşırmadık.

Bir de incir ağacının üstünü dolduran saksağanlar vardı bu ıssızlıkta... Fotoğraf makinemi görüp de diğerleri gibi  kaçmayan şu  beşini görüntülyebildiğim için kendimi şanslı addediyorum... Sandalyelerimin de bugüne dek yürütülmemiş olmaları ayrıca büyük şans!.. öyle di mi?

25 Ocak 2012 Çarşamba

iyi ki doğdum!

Bugün doğum günüm evet... :)
Güne pembe sümbülümün doğumuyla günaydın derken dünyaya gizlice bir gönderme yapıyordum aslında! :)

Merhaba dünya! gelişimin 45. yılı bugün... de ben nasıl bu kadar oldum hala anlayabilmiş değilim...  :)
Şimdiye dek hiç takılmadan pat pat söylüyordum ama artık bu koskoca rakamlar koymaya başladı. Kendimi o kadar koskocaman hissetmiyorum ki yahu!
Karar aldım artık bundan böyle bu rakamda kalacağım... :) Ya da bi arkadaşımın önerisiyle geriye saymaya başlayacağım! :)
Her şey hoş güzel... hepi börtdeyleşirken epeyce bi laylaylom yapıyorsun hoş da.... iş rakamı telaffuza gelince olmuyor! Kocacık da akıllılık yapmış pastanın üstünü 45 adet mumla donatmamış bari!
Şu rakam meselesi bu yıldan sonra pek bi ürkütücü yani!
Yıllardır ben yerimde sayıyorum, o jet hızıyla uçup gidiyor... olmuyor ki! :)
Bugün bendeniz doğum günüm olduğunun gayet tabii idrakindeyken... lakin kocacık da dahil eşe dosta bu konuda zinhar tek kelime eylememişken... ve de dükkanımda kuzu kuzu oturup işimle gücümle meşgul olurken... 
Kocacık pasaj ahalisini organize edip bu kez de böyle olsun diyerekten sürpriz parti düzenlemiş bugünün hatrına... komşu dükkanda Stevie Wonder'dan "happy birthday" çalarken ben dileğimi tutup mumlarımı üflüyordum... bi ara başımdan aşağı konfeti dahi yağdı... :) Bu kadarını da beklemiyordum doğrusu. :)
Teşekkürler kocacık!
Teşekkürler arkadaşlar!
Teşekkürler herkes!
Teşekkürler dünya! :)
İyi ki doğdum! :)


günaydın!

13 Ocak 2012


25 Ocak 2012


Merhaba dünya!
:)

15 Ocak 2012 Pazar

Korudağ'da kar

Daha önce şurada ve şurada sonbahar hallerini paylaşmış olduğum Korudağ'ın bugün de karlı halleri...


Kar bulmuşken kartopu oynamamak olmaz... Kocacık foto mu çekmekte... kimin umrunda! :)

Ah bi de kar yağsa!

En temizinden kar örtüsü avuç içinde sıkıştırılıp  yuvarlanır, yuvarlanır, yuvarlanır...

Büyükçe bir top yapılıp...

Yükseklere fırlatılır... veeee....

Top tutulmaya çalışılırken sıçrayan kar tanelerinden keyif alınır...
Bu eylem top dağılıncaya dek tekrarlanır. :)


Güzel bir hafta geçirmeniz dileğimle... pürneşe günler! :)


5 Ocak 2012 Perşembe

elmalı tart

 Canım tartımsı turtamsı bir şeyler çekerken evde bulunan malzemelerden spontane yapılmış olan bir tart. Bu söylemimle uydurulmuş gibi bi intiba yaratmış olsam da inanın hiç de uyduruk değil, nefis mi nefis bir tat oldu. Ki zaten içine konulan malzemeler an itibariyle ele geçen şeyler olsa da herhangi şeyler değil.... bizzatihi  "içine bunu koyarsam şöyle olur" babında düşünülmüş, ince bir hesabın ürünü... :)

Böyle zamanlarda, aslında ben hiç ölçü kullanmıyorum.... malzemeleri dizip önüme biraz ondan biraz bundan  göz kararı koyuyorum her şeyi... Yine de göz kararımın belleğimde bir ölçüsü var... sonuçta eklediklerim ne eksik ne fazla oluyor tatta...

Tarifi hazırlarken de belleğimdeki ölçülendirmeyi esas alarak hazırlamaya çalıştım. Motomot kadar olmuştur.... endişelenmeden uygulayabilirsiniz... garantisini veriyorum. :)
 İşte tarifim;

Elmalı Tart

Malzemeler:
Hamuru için:
100 gr tereyağ
1/2 çay bardağı sıvı yağ
2 yumurta
1 çay bardağı portakal suyu
1/2 su bardağı süt
1 su bardağından 1 parmak eksik şeker
1 paket şekerli vanilin
2/3 paket kabartma tozu
aldığı kadar un

Dolgusu  için:
1 su bardağı taze sıkılmış portakal suyu
10 adet Amasya elması
1 çay bardağı süt
1/2 çay bardağı üzüm pekmezi
1 çorba kaşığı tereyağ
2/3 su bardağı toz şeker
1 su bardağı iri ufalanmış ceviz içi
1 çay kaşığı tarçın (tepeleme)

Yapılışı: Çukur bir kaba portakal suyunu alın, elmaları minik küpler halinde doğrayıp içine atın. (kararmamaları için). Yayvan bi kabı ateşin üzerine alarak şekeri kısık ateşte hafif karamelize edin. İçine yağ ve sütü ekledikten sonra portakal suyu ile birlikte elma parçalarını da katarak ağzı kapalı biçimde (kısık ateşte) 10 dk. kadar pişirin. Pişirme süreci sona erince kapağı ve ateşi açarak suyunu çekmesini sağlayın. Suyunu iyice çektiğinden emin olunca ateşten alıp üzerine dolgu malzemelerinin diğer kalanlarını ekleyin ve soğumaya bırakın.

Yumurtaları çukur bir kapta mikserle iyice çırpın. Şekeri, sütü, tereyağ ve sıvı yağı da ekleyip çırpmaya devam edin. Şekerli vanilin ve kabartma tozunu kattıktan sonra çırpma işleminize tahta bir kaşıkla devam edin. Orta yumuşaklıkta bir hamur elde edinceye dek un katın. Yağlanmış turta kalıbınıza döküp 180 derecelik fırında 25-30 dk. pişirin.
Piştikten sonra tart kalıbınızı ters çevirip çukur bölümünü elmalı dolgu ile kaplayın.
Tartınız servise hazırdır.
Afiyet olsun!




3 Ocak 2012 Salı

window sweet window

Şimdi çiçeklenme zamanı...
 Soğandan üretmeye çalıştıklarımız ne çıkacak meraktayım... İçlerinde lale de olmalı...  ve sanırım kalanlar sümbül... yine de emin değilim. Bi çıksalar... :)

Soğanı ve yaprakları epeyce büyümüş aldığım bu sümbülün ise bu kadar cart bir pembe olacağını hiç tahmin etmiyordum... hatta beklentim açık mavi idi... sürpriz oldu...
Ümitle beklemek güzel!